Düçar eden kepenkleri germekte var
Vakti çalınmış umutlara boyun eğmek
Daralmak çıkılası yollarda biçare
Yaşamak var her şeye rağmen
Yorgunluğu omuzlayıp yarınlara
Geçmişi dizginleyip gönül parende
Gövdenin nazik çeperlerinde çırpınan
Yarına hazırlayan bir varoluş
Ezilip büzülen bir yakarış var yaşama
Ilık ve akışkan damarlarına bulaşan
Bir yolculuk en uç noktalara
Ulaşmışken sevilmek
Bir düşün, yaşam ki avuçlarında
Bir damla düşüp mahçup kanatlarına
Bakışları, ılıtır bir an dünyayı
Sesler ki ince bir sur
Karanlığı her köşe başında kurşunlardı lambalar
Ezik bir yürüyüş sergilerdi yalnızlık
Topuklarına yıllarca sürtünen kaldırımlar
Her zamankinden farklı gözüken duvarlar
İnsan hunharca kabuklaşır var ettiği dünyaya
İçinde cılga bir yaşam tohumlar
Ve büyütür saksısında yarınları
Sulak bir geçmişi yoktur
Boy verecek bir dermanı
Yerinde saymadan saydığına inanarak
Nedamet aynasında çizikler tutmuş yüzleri
Gufteli balgamlar bulaşmış boğazlara
Bu sefih kaldırımlarda kelepli bir yağmur
Derin ve arzulu düşüyor toprağa
Siniliyor bulutların esmez yüzü
Göğsünde dünden kalan soğuklarla
Dil bu söylenir kalp atar
Bir cevabınız olsun yeterki saçma sapan
Varlığımdan habersiz soluyorum
Kimi zaman
Bilmez miyim ağrıyan eklemlerime yok çareniz
Birazcık ilgiden yoksun avare siz
Şafaklarımdan usulca inen ter
Sırtımda dünyanın yospa yükü
Evde üç beş umut bir poşet ekmek
Sevinçleri gözlerinden okunur
Yavrularım
Gün eskir puslu yamaçlara
Sesimde ezilen mısralar bıraktım
Yüreğimde sızlayan anılar
Hiç sonu olmayan körpe karanlıklardı
Yılmadan adımladım korkmadan
Sesimde ezilen mısralar bıraktım
Başucumda ikişer üçer noktalar
Bir kez kıyık kaldı bahar
Kapımdan penceremden sızdı çiçek
Yeşiller bir kez güldü yüzüme
Gidemedim ötelere kıyamadım
Üzerlerini çiğneyerek
Ben hep aynı yerde kaldım
Başarılar, sevgili kardeşim.