İçimde körelmiş telafuzlar var
Hatrı çıksa ruhu çıkmayacak insanlar
Bir açıklık getiremiyorum nedenlerime
Açıklanan her düğüm ayrı bir damarın bağını çözüyor
Korktum işte
Sevmekten korktum
Anlayışlı değildi çünki
Benim kadar kimse
Biliyordum
Kimse susamazdı benim kadar
Koşuşturmalı ayaklar emekle
Bir dilim ekmeğe evden barktan uzakta
Usulca sokulmuşken gözlerine gurbet
Kirpik uçlarında tutabilmeli memleketi
Burnunda tüten bir yolculuktan ibaret
Toprağa yakın göğe bakıp yürüyenler
İzdihamın boyutlarını aştı rıhtın,
Sahiller kursakları doyurmuyor artık.
Omuzlarda üç beş çürük meyve torbası,
Ayaklarda çarıklar, yırtık,
Takatin son nebzesinde adımlar.
Kursaklarda dilendi mideler.
KURŞUN KALEM
Bir kalem kanatırsa kağıtları
Zifiri karanlıklar bulaşır sokaklara
Adımları hızlanır yaşamaya umut eden çocukların
Dayanabileceğim hiç birşeyim kalmadı
Kitapları da küstürdünüz bana helal olsun
Liman olmak herkezin harcı değil
Ne bağlanan urgan tanır seni
Nede inecek adam
Bir gidecek olan tanır seni
Oda çok görür bir selam
Hanende rızkına nam değdi
Kış kursağına el koydu
Kanatlarına gök bulaştı
Gurbete alıştıysa yüreğin git
Göğün narin saf rengi
Aşkı ney eylemişte gönlüm
Üflemiş nefesin nefesine
Göğüs kafesinde nurun
Gecelere lamba mehtaba ayna
Aynı yolun yolcularına
Rehber eylemiş gönlüm
Ey şanıyla boyanmış kanlı hilal
Sinemdeki nefer gözümdeki can
Sancaklarda gül ülkemde bahar
Dünyaya salınmış nam
Şöhretin canlar ki
Uğrunda kanlar yürütülmüş
Başarılar, sevgili kardeşim.