Kısık bir sesim
Gövdemin içinde ağırlığı var, yokluğun
Derindir çiziklerim
Kıpraştıkça ürkütürüm insanlığı
Kısık bir sesim
Gövdemin içinde büyük boşluklar biriktirdim
Çiseler varlığım bir kaldırım boyunca
Adımları çoğalır var olan yalnızlığın
Adımları kısalır
Ve daralır kısık sesimle sokaklar
İki dudağımın arasında
Bir türkü mırıldanır bilmeden
İki kapak arasında harfler
İçi meşe kokulu dallarda budaksız
Kömür karası her yanı desen
Göz ucu dudak arasında duraksız
Bir yolculuk bu içten içe
Dünyanın meşakketinden uzağız
Kitap kurtları vardır hani
Aklı uçuk gözü dalgın
Okumaktan çok
Acılarını dağıtır
Tercumanı olan dizelere
Takati çukurda bu nam süren meydanların
Bir yağmur bir kasırga karıştırır insanları
Çırpınır birikmiş gölcükler üzerinde geçen tekerlekler
Telaşlı silecekler
Kaldırımda endişeli iz sürmüş minik adımları
Bir şehir yankılanır kulaklarda
Gövdemde yorgun hırgatlar çekişir
Dişlerimin arasında çatırdar bulutlar
Gözlerim gökyüzünün mavisine karışıp
Çisil çisil yağar çorak toprağa
Kızıl ve yeşilin bir bakındığı yapraklar
Merceğin arkasında bir çekimlik anı
Kalemleri titrek kılan kalpler vardır
Dal dal
Budak budak
Bütün hücrelerine yaşatır
Varlığını yokluğunuda
Kömürden olma harfler biriktirdim
Göz çapaklarımda öksüz kalmış bir damla gibi uykularım
Yüzüme çarpılan hangi yağmurun ıslaklığı ayıltabilirki beni
Bir geceyi gün yüzüne buluşturmak için çabalarım
Şükrün demli şerbetinden içtikçe her gece
Ökçesine basarak yarınlara bir umut penceresi aralıyorum
Gün ortasında sıcaklığını arıyorum imgelerin
Korktum işte
Sevmekten korktum
Anlayışlı değildi çünki
Benim kadar kimse
Biliyordum
Kimse susamazdı benim kadar
Koşuşturmalı ayaklar emekle
Bir dilim ekmeğe evden barktan uzakta
Usulca sokulmuşken gözlerine gurbet
Kirpik uçlarında tutabilmeli memleketi
Burnunda tüten bir yolculuktan ibaret
Toprağa yakın göğe bakıp yürüyenler
Başarılar, sevgili kardeşim.