Uçun kırlangıçlar
Gözlerimin buğlu perdelerinden
Perdesiz insanların kalbine konun
Bu akşam bir başka karanlıklar
Mehtap yarım gökyüzüm yoksul yıldızlardan
Yalınayak, sokaklarda aklım
Boş sanıp ta insan doldurmaz satırları
Aklansa akıl sukutla demlense içten içe
Gönül okusa Hakkın kelamı
Yaralar merheme döner içten içe
Avuçlarda gül ayaklarda tüğ
Görüpte sürünür ahval i beşer
Çam yaprağında görmedim ölümü
Kozakları döküldü kollarından
En çok onlar yüzsüzdü mevsimlere
Dönmedi o giden kum rengi
Dönmedi ufalandı bir bir avuçlarımda
Gövdesinde kuş
Gözlerim secdelerde konuşur daha çok
Ellerim gök yüzüne bakmadan edemez
Yüreğim nereye çarpsa kendini seni bulur
Sesi olur tutuk dilimin
Faslı kayıp bir yük gibi umutlarım
Gözlerim ise kayıp giden bir zaman
Bir şıpırtı sesi ile, vaktidir uyanmanın
Yelken açıp uçsuz bucaksız yarınlara
.
Hüznün gölgesinde dinelir tebessüm
Bütün dünyaya duyurduk kendimizi
Kendi sesimizi duymadan
İnsan birazcık ilgi istiyor halbuki
Bir tebessüm sadece yorulmadan
Bir çümbüş dolanır beynimin odacıklarında,
Kalbimde sinsi bir patırtı.
Sırlaşmış yalnızlıkları uyandırır gözlerim,
Yanaklarımı okşayan damlalarımla...
Ilık bir yağmur çarpıtır bakışlarımı
Ufkun esrarengiz resmi uyandırır beni
Kirpiklerime gök bulaşır
Sen bulaşırsın farkında olmadan
Ilık bir yağmur çarpıtır bakışlarımı
Bir damlayla pas tutmaz kapılar
Gıcırdamaz bir göz yaşına göz kapakları
Kalp sızlamaz
Anlamaz seni kimse anlamaz
Yaramaz bir sincap dolanır içinde
Kurnaz az
Başarılar, sevgili kardeşim.