Gel derdi şan ile
Gönül bahçemi hüşyareyle
Bahtımın çiçeklerinde tomurcuk
Bereketli topraklardaki fide
Dinç çehreleri bulacak yüzün
Esmer bulutları gökyüzünde
Gel derdi şan ile
Gönül bahçemi hüşyareyle
Bahtımın çiçeklerinde tomurcuk
Bereketli topraklardaki fide
Dinç çehreleri bulacak yüzün
Esmer bulutları gökyüzünde
Künde kül eyledik
Nefse koyulmadı cefa
Şer tahtında çok eyledik
Gönül doymadı daha
Hazımsız ki gülüşlerimiz
Bir dilim ekmeğin kalmadı tadı
Garbında gün yüzünden bir haber
Asık çarmaha şevkatin sevginin benzi
Ziller duyurdu seni dilsizler
İncindi mahşerin içinde kundaktaki
Ordular tayinsiz toplu tüfekli
Unutmayı geçtim
Unutulmayı geçtim kendimde olmadan
Bir kaldırım boyunca dolandı varlığım
Hiç durmadan
Sensizliği geçtim
Bilindik bir diyarın tozlu yollarından geç
Ensende bir sıcak ertesi gönlünde yaralı bir ilkinde akşamı
Geceye uyanan baykuşları uyandırsın gözlerin
Bu sessizlik kulaklarında çınlayan bir ağıttır
Bir defterin köşesinden tutuşan bir yanık
Seni sevmek yarı uykulu yarı uyanık
Gel gör ki sular çağlamış
Bulutlar dağlamış mavi gövdesini
Ovukların arasından bir çiçeğin dalına
Şefkatle konmuş yaşam damlası
Doyumsuz bir şıpırtı toprağın sesi
Yağmur damlası
Ey gecenin kır beyazlı çiçekleri
Kayın gözümün uçundan
Aklımın firari tablosunda mekikler çizin
Dilensin dilim dinelsin kalbim başucumda
Gelmediler gelmiyecekler de bilirim
Açık anlamlar bırakmadan
Derine daha derine…
Acılar derinleştikçe, yarılar cümlelerimi,
Koyu bir anlam bırakır bakışlarıma
Birgün gideceksin biliyorum çat kapı
Evin duvarları sızlayacak
Kırık bir kalp avucunda seni uğurlayacak
Sabahlar geç kalkarım artık heralde
Teklenir çatalım kaşıgım bardağım
Çay demini daha erken alır
Başarılar, sevgili kardeşim.