Faslı kayıp bir yük gibi umutlarım
Gözlerim ise kayıp giden bir zaman
Bir şıpırtı sesi ile, vaktidir uyanmanın
Yelken açıp uçsuz bucaksız yarınlara
.
Hüznün gölgesinde dinelir tebessüm
Bütün dünyaya duyurduk kendimizi
Kendi sesimizi duymadan
İnsan birazcık ilgi istiyor halbuki
Bir tebessüm sadece yorulmadan
Bir çümbüş dolanır beynimin odacıklarında,
Kalbimde sinsi bir patırtı.
Sırlaşmış yalnızlıkları uyandırır gözlerim,
Yanaklarımı okşayan damlalarımla...
Ilık bir yağmur çarpıtır bakışlarımı
Ufkun esrarengiz resmi uyandırır beni
Kirpiklerime gök bulaşır
Sen bulaşırsın farkında olmadan
Ilık bir yağmur çarpıtır bakışlarımı
Bir damlayla pas tutmaz kapılar
Gıcırdamaz bir göz yaşına göz kapakları
Kalp sızlamaz
Anlamaz seni kimse anlamaz
Yaramaz bir sincap dolanır içinde
Kurnaz az
Hani hafif bir tebessüm olurya yüzünde
Gözlerin hafiften çiseler
Kalbinin en derin yerinde
İnce bir sızı
Takılıp mandallarına
Size gülümser
Bu suskun çehrelerin ardında
Hangi sinsi suretler perdelenir
İnsan küsüratlarla bezeli bir yapıt
Yüzsüz aynaların içindeki ikilem
Hangi yanını çevirse dünyaya
Hangi yanıyla yağmalansa hayat
Sonbaharı yürütür aksayan ayaklarım
Gazellerin sinsi hışırtısı
Ruhumdaki kayıp çocuğu aratır
Bir yağmur şıpırtısı konar sonra şakaklarıma
Ilır üç tarafı denizlerle kaplı dünyam
Birbirinden anlamsız ve derin cümleler
İnsan! İnsan! İnsan!
Neden her söylenişte akla,
Başka bir fıtrat gelir ki?




-
Yaşar Tandoğan Karabulat
Tüm YorumlarBaşarılar, sevgili kardeşim.