Bu derinlik
Anlaşılmaya güç
Yalnızlığa meyil
Sessizliğe davetiye
Bu derinlik en çok ta seninle…
Büyürdü yağmurlar gözümde
Benekli gölgeleri bırakırdı yapraklara.
Ağır aksak adımlar yürürdü,
Kaldırımlarda,
Küçük tekerlerin tıkırtıları.
Buruk bakışlar izlerken kalabalıkları,
Bugün erken kalkalım olur mu?
Selalarla uyanalım, selamlarla yol alalım.
Kahvaltımızı dışarda yaparız.
Çayımızın deminde olur sohbetimiz.
Kuşlar eşlik etsin sesimize.
Martılara simit atalım sahilde.
Külçe külçe sözler birikmiş gönüllerde
Yaşanmışlık yaşatmış dillerde dizeleri
Bu beni anlatıyor demekle
Anlatmıyor aslında içindeki sessizliği
Hep derini oluyor çıkmazların
Bir düzlük yerini buldurmuyor
Bu şehir boyar gözlerimi
Bu sokak lambaları, dağ yamaçları
Kararan günlerin aydınlığı olur kalemim
Yıkayıp yaprakları çarşaf gibi camlara serdiğim
Açık pencerelerden gelen serinliğim
Sessizliğim olur bir nevi
Bu yağmur yamalı yolları doldurur
Adımların ağırlaşır ıslaklığına
Düşenceler durulur uzandıkça kaldırımlar
Bu yağmur en çok da seni düşündürür
Çölde bir damla kaldırımda kum
Ortasında hasretin çevik çivisi
Bu yorgunluk üzerime giyilmiş dar bir gömlek
Ruhumu çekiyor üzerimden
Yakalarından sıkıyor hayat
Öksürürdü bataklı yollar
Karanfiller adımlar iken
Sırtlarında umur yükü
Avuçlarında sızılar
Ne buzdan betonlar vardı yollarında
Ne de bir el çıkılmaz yamaçlarda
Cümlelerin belirgin aktığı vakitlerde
Bir fincan kahveyi yudumlamaktan korkardım
Bir sonbaharı dökerdi dudaklarım
Parmaklarım tutardı harf harf kılcal yaprakları
Sayfadan sayfaya geçerken
Bir cümleyle başladı bu vurgunluğum
Sırlaşmış bu kaldırımlar
Gidip gelerek
İçinde bütün ezikliğiyle
Katılaşmış ayaklar altında
Parmak uclarında sakin adımlarla
Çekip gidenler
Başarılar, sevgili kardeşim.