Aklımın kıyılarından geçiyorsun Rojem,
Aklımı darmadağın ediyorsun...
Bir tek kalbim sapasağlam sende kalıyor...
Tozlu bir raftaki,
Eskimiş plağın içinde gizlenen bir şarkıydın sen.
Antikadan anlamayan modern aşıkların göremediği.
Ruhunun tozunu alınca bir tek gönlümün görebildiği...
Dalgalan ey Karadeniz,
Mavi mavi dalgalan.
Selam duracak;
İngiliz,Fransız,İtalyan,Yunan...
Mavi Gözlü Dev'dir ufuktan doğan.
Ya İstiklal Ya Ölüm! yakışır Türk'e.
Ara sıra hatırla beni
Gün geceye vurduğunda.
Ve yağmur toprağa kavuştuğunda
Beni hatırla!
Beni hatırla,
Yeniden güneş doğduğunda!
Ankara'ya kar gelir.
Salınarak yar gelir.
İki oda bir salon.
Şadiyeye dar gelir.
Oyna Şadiye oyna.
İçimi üç şey ısıtırdı benim.
Çay,şiir ve sen.
Sen gittin!
Soğudu çay,
Soğudu şiir,
Soğudu bu şehir...
Bugün şehrin tüm duvarlarını senli sözlerle boyayasım var.
Senin her tonunda masmavi...
Şehrin bütün ışıkları söndü.
Daracık ömrün sokaklarında.
Gölgesi kaybolmuş beşer.
Çığlık çığlığa omuzlarımda.
Şimdi hangi dağda yankı bulur sesim.
Herkesin gittiği yoldan gidersen herkesin vardığı yere varırsın.
Gidilmeyen yollar görülmeyen yerler var.
Kaldır başını bak göğe,
On seksilyon yıldız,genişleyen evren...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!