Anlamsız bir hüznün hapishanesindeyiz,
Ellerimiz kelepçeli zihinlerimizle,
Ruhlarımız gönlümüzün hücrelerinde güneşe hasret,
Yüreklerimiz müebbet acıya hüküm giymiş.
Sanki birden bire kaybetmişiz özgürlüğümüzü,
Sanki birden bire çökmüş hüzün üzerimize
Öfkeliydi,
Umudunu yitirmek gibi,
Artık vazgeçmek,
Bir türlü tutamadığı ipin ucunun,
Elinden kayıp gitmesi gibi,
Kendisi gibi,
Hüznün kollarında iki yürek,
Birisi kırgın,
Diğeri bambaşka bir baharın hayalinde…
Aynı romanın farklı bölümlerinde kalmış aşk,
Farklı semtlerinde,
Giderler defterine yazıldı sevdalar,
Gelirler defterine not düşüldü keder,
Bilançosu çıkarıldı yaşananların,
Çapraz kur sevdan
Çarpan etkisi bahar,
Faizsiz kazanç sevgiler.
Derler ki iltifata tabi imiş marifet,
Marifet terazisinde olur mu keyfiyet?
Ne ola ki iltifat alanların meziyeti,
Almayanlar nerden bulur hakkaniyeti?
Çalışmamış mı yoksa iş mi aksatmış?
İmkânsıza imrendim biliyorum,
Zor olandı seçtiğim.
Bir kelebeği anlamak
Ve sevdiğin bir çiçeği.
Anlamaya çalışmak yani,
Başaramamak ama sonra, yenilmek.
İstem dışı hayallere kapılan bir kalbin,
Çok hevesli takipçileriydik,
Zihinlerimize sırt çevirip,
Alabildiğine geniş maviliklerde koşmayı düşlemiştik.
Ne mavilikler var oysa şimdi hayatımızda,
Bağırmak istiyorum uzamına tüm uzayın,
Haykırmak ciğerlerim parçalanıncaya dek
Ve ağlamak sonra geriye kalan her ne varsa.
En yaşanılası yerinde elveda demek hayata,
Şu sıkıcı hayatıma…
Seni yazdım en karanlığına hayatın,
En kuytu köşelerine kalbin
Ve tarifi imkânsız acılarının üzerine.
Yalnızca seni.
Belki aydınlatırsın sandım karanlığı,
Belki kuytuluklardan çıkarırsın ruhumu
Açsam yüreğimi otopsi masasına,
Asırlık kilitleri bir bir parçalasam,
Hayal kırıklıkları karşılar sizi,
Kan revan içinde kalmış yalnızlıklar.
‘’Ne yapsa olmuyor’’ların yanı başında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!