Bir sevinç,
Tüm ruhumu sarıyor,
Seninle var oluyorum.
Yüzüme yayılan sebepsiz bir gülümseme,
Koşar adım geliyorum,
Taammüden aşığım sana,
Bir bahar akşamı rastladım kendime,
Uzun zamandır görüşmediğimizden,
Tanıyamadım ilkin,
Kan revan içindeki bu hali,
Kir pas içindeki bu yaralı hali,
Tanımama engel oldu,
Bir bardak demli çay…
Çayın demi; olsa olsa hayatın özü,
Bu sonbahar,
Kurşun gibi bulutlar
Ve bir yağmur damlasının hülyasında,
Kurak ve ıssız bir çöl ağıdı yaşananlar.
Soğuklarda başladı iki gözüm,
Ve hüzün her adım başında çarpar.
İhmalkâr ebeveyn, henüz doğmamış bebek,
Yalancı bahara kanmış dallar dolusu çiçek,
İntihara meyilli kelebekler,
Sevimsiz bir köpek.
Üstelik karanlık mı karanlık,
Bir şiir yazmak isterim,
En karanlık gecenin ardından doğan güneş,
Yaşama dair ve hayatla özdeş,
Kara kışın ardından filizlenen bahar çiçekleri,
Tam da kaybettim derken kazanılan mutlak zaferi,
Bugünleri de gördük şükrünün sevinci,
Sağım solum arkam önüm bozkır,
Karasal bir hüznün ağırlığı ruhumda,
Bitmeyen bir yalnızlık sobelemiş zihnimi,
Ne yapsam durmayacak bir ağıt döner durur taş plakta.
Bense beklemekteyim,
Bu akşam,
Güneş terk ederken beni,
İçimde tanıdık bir burukluk,
Asırların tortusu bir uyuşukluk,
Zihnimde berduş bir serseri
Ve vuslatımın gözleri sürmeli,
Takvimlerden ömrüme süzülen ilkbahar olsa da,
Sonbahar yaprakları üzerinde yatıyor kırılan kalbim,
Dallarım kurumuş, elim kolum kırık ve havam kapalı
Görmüyorsun ve bilmiyorsun ama bu bahar iyi değilim sevgilim…
Yemyeşil yonca tarlaları yok bu bahar ruhumda,
Özledim…
Yalan söylemeyeceğim,
Özledim gözlerinin ruhumdaki aksini,
Ellerinin yüreğimi ısıtmasını
Ve saçlarının zihnimi okşamasını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!