Kır çiçekleri arasında sarı çiçekli bir diken,
Dokunanın canını acıtan,
Hiç kimsenin yanaşmadığı,
Koyunların bile.
Sarı çiçekli can yakan diken.
Sarı başaklar içinde kaybolup gitti umut,
Kara toprağa yar oldu ansızın.
Hayallerimi kırpıp yıldız yaptım,
Kara bulutlarına inat, gökyüzünün.
Şiirler ezberledim, şarkılar tuttum kendime,
Çorak topraklar gördüm,
Bekleme hayattan, umma; zira bizzat sensin en büyük mucize,
Çalış, çabala, dök terini ve ardından gülümse hayata muzipçe.
Zira ölüm var bu dünyada hayatı ciddiye almaya değmez pek,
Doğmanın ve yaşamanın manası yavaş yavaş ölümü beklemek.
Gözlerim seni arıyor kalabalıklar arasında,
Bir köşeden çıkıversen diye düşlüyorum,
Ellerim sen olmayınca yetim kaldı,
Saçlarımı okşayan yok, saçlarım öksüz sen olmayınca.
Aşımın, ekmeğimin tadı yok,
Sen yoksun diye.
Gönlümün kırsalında hüküm süren çöl iklimine inat,
Bu bahar, bu allı morlu çiçekler, bu renk cümbüşü kanat,
Bir meleğin bakışı,
Bir varmıştım,
Çok yanmıştım,
Ben kanmıştım,
Sen sanmıştım.
Oluyordu...
Toprağımın kokusu rüyalarımda cennetim,
Koyu, gri şehirler sizin olsun,
Yemyeşil kırlarda rengarenk çiçekler benim.
Bir derenin sularıyla aklansın bedenim,
Yemyeşil kavak ağaçları,
Çiçeklerimin kokusu
Biliyorsun,
Hiç dokunmasan kanamayacak,
Kanmayacaksın da,
Biliyorsun işte.
Yangınım yalnız beni yakıyorsa,
Uyanmak olmasa en derin uykulardan,
Uykusuz bir gecenin ardından,
Sabah sabah.
Ağlamak olmasa bir yaprak yere düştüğünde,
Ya da bir çiçek öldüğünde,
Biliyorum,
Sen beni öldüreceksin.
Bir gün yapacaksın bunu.
Yağmurlu bir günde yüreğime inecek,
Hani sana adadığım,
Sende olan yüreğime.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!