1982 yılının Mayıs Ayında Konya İlinin Sarayönü İlçesinde dünyaya gözlerini açtı. İlk, Orta ve Lise öğrenimini doğduğu ilçede, Üniversite öğrenimini doğduğu ilde Ziraat Mühendisliği bölümünde tamamladı. Yalnız ve içe kapanık bir çocukluk ve gençlik geçirdiğinden kitaplarla ve şiirlerle hep içli dışlı oldu. İletişim becerileri gelişememiş biri olması sebebiyle kendini ifade etme biçimi olarak yazmayı tercih etti. Yoksul ve parçalanmış bir ailenin çocuğu olması sebebiyle yaşıtlarına göre çok fazla çabaladı. Kendini olması gerektiğinden çok daha d ...
Her insan kendinin esiridir,
Nereye giderse gitsin kaçamaz.
Alın yazısı kendinin eseridir,
Hiç bir kaçış bu yarayı saramaz.
Oysa en çok ben kaçtım kendimden,
Toprağında biten gülün kokusu,
Sigara dumanının zehirlediği ciğerlerimde
Ve beyninim karanlık kıvrımlarında dolaştığında,
Affetmiş olacağım seni.
Sen son nefesini acılar içinde gökyüzüne savururken,
Unutturmak istediler ve unuttuk hep birlikte…
Hakkı hukuku unuttuk,
Yiğitliği, mertliği unuttuk.
Dürüstlüğü ve haysiyeti,
Ağlar gökyüzü mavi gözleriyle,
Ağlar yeryüzündeki insan,
Çığlıkları birbirine karışır insanla tabiatın,
Gözyaşları birbirine karışır,
Tanıdık bir ağıtta insan ile doğanın.
Anlamsız bir hüzün hissedilen,
Sebepsiz gözyaşları sonra.
Yalnızlıktan mı, yanılmaktan mı belli değil
Sevmekten mi, yoksa sevilememekten mi?
Ömür törpüsü bekleyişler,
Olmamış sevdalar bir de.
On dokuzuma bastım bugün,
Çocukluğumdan birkaç sene alacaklıyım,
Yaşayamadığım çocukluğumdan,
Annesiz ve babasızlığımdan birkaç yıl alacaklı.
Yaşıtlarım okula giderken ben,
Kalmadı gönlümde dünyadan bir nesne,
Asırlık özlemimin ağıdı, alınan her nefeste.
Nefsim bitmez çileyi istese de bedende,
Ruh kuşu uçmak ister kalmaz artık kafeste.
Ağlasın gözlerim yansın artık ahvalime,
Sis çökmüştü tüm şehre,
Sokak lambaları titriyordu.
Otomobil gürültüleri köpek havlamalarına karışıyordu.
Sıcak evlerin ılık bacalarından,
Kül rengi dumanlar yükseliyordu gökyüzüne.
Aylardan aralıktı,
Yerden kaldırma zamanı gelmedi mi hala?
Ruhunu ve mabedini yerden kaldırma,
Ayaklar altında kalmasın diye belki,
Belki artık yalnızca senin için,
Zamanı gelmedi mi?
Sobalarında kuru da meşe yanıyor,
Efelerin efesi deli gönlüm,
Bir hüzünden diğerine koşuyor,
Bir türküden diğerine.
Sevdanın kaç türlüsünü bilirim ben,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!