Gece ağır aksak
Yürürken
Zaman sensizliği fısıldadı
Uykumsa kaçmış yanı başında
Uzun bir sabaha yol örerken
Kim bilir zamanı çalansa kaçıncı rüyada
Kendimi senden özgür bıraktım
Gökyüzünde kanat çırpıp dolaşıyorum
Yorulduğumda konacağım
Hiç bilmediğim bir yere
Belki yaram iyileşecek ya da daha çok derinleşecek
Muallakta olmaktansa değmez mi
Uzaklardan tanıdık gelen
Bir sen vardın
Çünkü çocukluğumda
Böyle bir babaya hayrandım
Masallarla büyümedim
Nazlı bir çiçek gibi
Uykusuz bir gecenin
Üç yirmisinde
Hasretin çöktü yine içime
Yatakta ağladım gizlice
Annem anılar
Bir bir gelince
Yokluğun hasretin kadar
Ağır değil desem de
Hasretinde ayak izlerin
Uğurlayamadığım peşim sıra gölgen
İnanmaya da yeminliyim
Sevmeye de bir dahasına
Her yağmur anımsatacak
Sokak araları divane gibi çıkıp
Sırılsıklam dolaşacaksın
Oysa bilmez misin
Bir kuyudaki su gibi azaldın
Yakında kuruyacaksın
Yokluğunda turnalar
Göç ederken diyarına
Bulutlara küsmüş gözleri
Yalınayak kalmış sevinçleri
Zemheriyi de çoktan
Unutmuş yürekleri
Sanırım gözlerimi senden almışım
Gülüşümü Annemden
Öyle derlerdi hep
Tabi yakinen bilmediğimden
Çocukluğumda hiç elimden tutmadın
Simitte yemedim elinden
Ateşli bir hastalıktı
Bir rüya gördüm evine geldim
yoktun
Çekmecende sarı terlikler
Birde ayna var
Anladım ki o evde
Bir ülke tanıdım
Kucaklayıp
Bağrına bassa da
Havası ben gibi
Bir gün bahar bir gün kış
Dört yan nehir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!