Gece uyku firarda
Kaçarsa gözlerinden
Tepeden tırnağa
Yolcusu kayıp
Limandan ayrılmış
Bir gemi
Zaman her şeyin
Üstesinden gelirde
Yüreğe söz değerse
Yara alır
Olmaz deme
Belki bir gün yaralarının
Zaman eskiyor
Zamanın içinde sen
Bir çocuk ağlıyor
Baktım ki içinde ben
Eski yaram acıyor
Acıtıldığını duyunca
İğde ağacı
Kırılgan narin
Rüzgarın şiddetinden
Bir o yana bir bu yana savrulunca
Suskunluğunu bozmuş
O kadar heybetli
Kafam karışık
Bir yanım seninle dargınken
Bir yanım barışık
İkilemde uykularım
Gecenin siyah zehrinde
Akılıma gelince sen
Ne gözlerinin ışıltısı
Nede kara gözlerindeki
Kirpikler alır beni benden
Artık ilgilenmiyorum
Bir sabah kalktım
Yoksun birden
Bir Sumru göçe koyulduğunu sandı
Düşünce kalbinden
Zamansız sevgiler
Fırtına ve yağmura
Aldırış etmeyi öğretmediler
Birer birer kırılmış
Hüzünler geçmişten kalma
Yerebatan sarayı
Kalbinse onlara açılan sofa
Azade bomboş sokaklar
Gülhane parkında
Elele dolaşır aşıklar
İstanbul kara teslim
Beyaza bürünmüş sokaklar
Kız kulesi beykoz adalar
Sokakta bir çocuk
Kardan adam yapar
Biri kartopuyla sobeledim
Hani bazen
Bir kuş kanadına
Aşk yüklersin ya
Ağır gelir kanatlara
Hayaline kalmış
İşte biraz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!