Toprağında nöbet tutan atamdır
Sana gelen günahımdır, hatamdır
Feryadın ki dudağımda matemdir
Sana kıyan kirli eller kurusun!
Kana doymazlara zehir yürüsün!
Bulutlarım sağarım ellerimle
Yüreğimin karanlığına merhem
Satarım yükümü ellerim ile
Ömrümün pazarında dirhem dirhem.
Sokakların gözlerinde ömrümü tüketirken
Tereddüt yığın yığın, ihanetler göğüslerim
Sarmışken yüreğimizi azgın, kanatan diken
Sürgünce adımlarımı, hüzünlerle süslerim
Sabırdır tutuşturulan, gönül direklerime
Nice baharları yaza çevirdin
Güze omuz verip kışı devirdin
Yazık! Ömür bitti, közdü, tükendi
Gündüzden geceye destursuz girdin
Ne hazin manzara, elde, avuçta
Kalbinle yürü
Gönüller bürü
Sahipsiz sürü
Sen olmayınca
Sen hiç üzülme
Avuç avuç celladıma sunduğum
Sen misin?
Kan kokan, dertli coğrafyam!
Saçlarına konmuş kar taneleri
Perişan ve yorgun bakıyor dünyam.
Elem damlatırken zaman pınarı
Kanar yüreğim
Hüzün giyindirir çıplaklığıma
Harabeyim
Omuzlarımda çürük izi
Yakıyorum türkülerimi yeniden
Sancılanan hecemle şiirim adımlarım
Nice ahlar dizilir, peşim sıra, giderken
Gönlümün kapısında bekleşir, adamlarım
Yorulduğum gecemin şafağı, daha erken.
Dayanılmaz yazgılarım uzatır gecelerimi
Uykularım avaredir, düşlerimde üşürüm
Mevsimlerim gurbet getirir, karartır heceleri mi
Aşka susayan gecemde kiminle görüşürüm?
Hayat seni yormuş, dedem!
Tevekkül edersin, belli
Hesabı çok zormuş, dedem?
Gider miyiz, hoş amelli?
Haydi anlat, bunca yükü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!