Beyaz bir dünya düşlerken
Minik bir kuş kondu yalnızlığım kollarına
Sararmaya yüz tutmuş yaprak kadar hüzünlüyüm şimdi
Söyler misiniz?
Beni sokaklarımda terk eden kimdi?
Boynum büküktür, yağan her zerresine
Gözüme dolarken acı, rengi: beyaz
Efkârlansam da sözüm gitmez tersine
Bilendim, senden korkmuyorum ey ayaz!
Bir adam düşünün nefsi önünde
Gönlüne paçavra bir bez bağlamış
Bir adam hayatın sınav gününde
Kapıyı açmaya küsüp ağlamış.
Muhabbet diline kulak vermeli
Varıp anda gönüllere girmeli
Fidanlar dikelim aşkla emekle
Yurdum gül-i gülistana dönmeli
Bana
Çay içerken
Isınır içimiz
Dinleniriz şarkılar kadar
Şiir dolar bardaklarımıza
Işır karanlıkları yüreğimizin
Çay içerken, dinleriz
Koşturup yüreğimi çatlarcasına
Korkusu; canhıraş sele tutulmak
Çıkan engelleri atlarcasına
Göğümü bürüyen sisten kurtulmak
Şu halim; boynumda urgan taşıyan
Diriliş faslında bilenen çocuk!
İhanet boğuyor sol ve sağını
Göğümüzde adı tüllenen çocuk!
Sabah deviriyor karanlığını.
Ay yüzlümsün Çukurova’m, güneş gibi
Huzmelerin yüreğimde biriksin
Itır kokan her yaylana eş gibi
Eskimeyen şiirime liriksin
Ay bakışlım, şavkın vursun ovaya
Çıkmaz sokaktayım, sıkışır ruhum,
Yollarıma paslı kilit vurulur.
Ayağıma köstek, bitmeyen tohum,
Diken, sultan olur, tahta kurulur
Yaralı, ürkek bakışlı ceylanım!
Sen gidersen ben kimlere yazayım?
Yüreğimde gül nakışlı ceylanım!
Türkülerim kimler için dizeyim?
Sararır yaprağım sensiz ceylanım!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!