Kız kulesi
Sevgililerin adresi
Okşuyorken seni bir oyana bir bu yana
Yalpa vuran dalgalar
Ey masalların perisi!
Sevdalılar seni böyle algılar
İstanbul, zarif bir beyefendi, ruhumuzun mimarı
Buram buram cennet kokan şehir, darüşşifa diyarı
Konstantinapol’den
Bir harap haneden bakarken gözleri
Ben ayrılığın türküsü
Sokakların gezginiyim
Bozgununu yaşadığım
Sevdaların bezginiyim
Ben hayatın kör kilidi
Yokuşların ezgisiyim
Sarsılan ben miyim, yoksa mekan mı?
Şu kış kıyamette yakalandığım
Mahşere gidişe beklenen an mı?
Acının seline düşüp kandığım
Hayattan ölüme kopuş sandığım
Kudüs!
Sana yakınlığım bir nefes öten
Ey sevdalılarını aşk ile örten!
Uzanıp ahdimi tut, sözlerimden
Yelesi rüzgarla koşturan atım
Gurbetimi yüklen sevdama götür
Koş be küheylanım, asi pusatım
Vuslatım donanan fermanı getir
Sızım sızım sızladığım!
Kaygan yanım tuzladığım
Şair, kaldı dağ eteklerinde
Patikaları pek ıssız
Şiirinden iniltiler geliyor, sessiz
Kaygılı bekleyiş tüketir beni
Uzansam mutluluk köşküne doğru
Bütün bir hayatım kaygı nedeni
Dinecek mi gönle saplanan ağrı?
Firakın dara çeker, hicran kuşatır seni
Çığlık düşürdüğün iz, aşkta yaşatır seni
Göçüp giden zamanın ardına düşen umut
Gönlüne otağ kurup biriktirir cüzlerin
Yanılgılar şehrinin göğüne çöken bulut
Bizim ele bahar gülmez, yaz gelmez
Nakşını kaybetmiş kilim perişan
Bizim elin dost vurgunu eksilmez
Hakkı savunacak dilim perişan
Nicedir bağrında analar ağlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!