Bu yanma ateşin harından değil,
Yaratan’a sacid oluşundandır…
Emr-i İlahi’nin narından değil,
Nura karşı sücud oluşundandır…
Mağrip’te müminin ağrısa başı,
Gönlünü ferah tut, henüz ölmedik,
Bu can bedeninde çıkmadı daha...
Dünya bir oldu da yine bölmedik,
Şehit, kefeninde bıkmadı daha...
Kemiğe doymamış, ite bak ite,
“Öz biliyorsa sözünü; peki, göze ne gerek!
Göz görmüyorsa özünü; de ki, söze ne gerek! ”
Aklıselim her insanın mayasında olanı,
Gözü ile görmese de özün bilmesi gerek!
Ahirete gider iken dünyasında kalanı,
Hey ağalar, efendiler dinleyin,
Sizin de defterler dürülür bir gün.
Sakın ha bu halkı hakir görmeyin,
Hesabı mutlaka sorulur bir gün.
Yüzüme dost görünür, yüzüme şirin,
On bir ay bekledi sabrı şükürle,
Sonunda hak etti mümin bayramı.
Hiç farkı kalmadı zengin fakirle,
Hak yerin bulacak hasat zamanı,
Sonunda hak etti mümin bayramı…
Soytarı renk verir işi gereği,
Ağzında yalını eksik etmezsen!
Çöp diye gösterir koca direği,
Elinde dalını eksik etmezsen! ..
Her türlü pisliğe belenir durur,
“Boş kaşıkla beslenen, doysa bile aç kalır.
İlmin feyzin bilmeyen cahile muhtaç kalır.”
Zamanında göz açıp yapmaz isen tımarı,
Âlem-i cihan olsan kurutursun çınarı…
Okyanusa dalarken görmüyorsan pınarı,
Ol deyince Yaratan yaratıldık varız biz,
Cismimizle sıradan bu âleme darız biz!
Cürmümüzle buradan Cehennem’e narız biz,
Ölmeden ölse kişi ömür zayi olmadan!
Yaşarken bilse işi Ahiret’e kalmadan…
Gönülden görmeyen ne bilsin beni,
Dostluğa uzanan, elim var benim…
Benzemez dilime kimsenin dili,
Hakk’a doğru dönen dilim var benim…
Beni bilmeyenler göremez farkı,
Kıyaslama asla, düşünme bile,
Emsalsizdir inan, benim mesleğim.
Arama boşuna, bulurum diye,
Benzeri bulunmaz, benim mesleğim.
Hedefi yalnızca ışıktır bana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!