Bir zamanlar sevmiştim gözlerinin nemini,
Hüzünler kuruyunca halime gülmek varmış.
Seven ömür boyunca bir rüyaya dalarmış,
Uyanınca anladım yalanın gizemini.
Dolaştım Tekirdağ’da, Konya’da, Karaman’da,
Bahtımın serveti, hüzün tatlısı,
Otuz yıl aradım, benzerin yoktur.
Yüreğim sevdanın yalnız atlısı,
Hasretin bağrımda paslanan oktur.
Bakışın yıldızlı bir Samanyolu,
Nedir bu sitemin nazlı çingenem?
Vedayla vurduğun ben değil miyim?
Kapında kaybolan kaçıncı senem?
Hasrete sürdüğün ben değil miyim?
Hani yüreğinde yalnız ben vardım?
Mecnunun ülkesinde gezerken adım adım,
Yollarıma çiçeği sen mi ektin deli kız?
Yarım yüzyıl sevdayı arayarak yaşadım,
Bunca zaman nerdeydin, nerden çıktın deli kız?
Sevinçlerin aşısı hüznümün ağacına,
Hicranın bahçesine ekip gittin gideli,
Kuşlar dalga geçiyor, sevişerek ağaçta.
Yanağına inciler takıp gittin gideli,
Sevinçler karaborsa, ıstıraplar revaçta.
Bu şehirde tanıyor şahsımı meyhaneler,
Yaralı sığınıp çınar dalına,
Konmuşken uzağa uçma bir daha.
Yalancı dünyanın aşk masalına,
Kanmışken gerçeği açma bir daha.
Ömrünün çölünden ıstırabını,
Sevgimin tülünü sardın hicrana,
Sızlayan yüreğim gelse lisana,
Yine de beddua etmiyor sana.
Aynamdan bakıyor ağlayan yüzün,
Gözlerin, yüzlerin, sözlerin hüzün.
Yıktığın gönlümün meyhanesinde,
Mutluluk masası bomboş kalıyor.
Cennetin kopyası aşk hanesinde,
Yalnızlık hücresi bihoş kalıyor.
Kapıldım hüsnüne yandım ferinden,
Ben yüce dağ başında terk edilmiş bir hane,
Sevdalı dergâhını bekleyen tek divane.
Darılmış duygularla terk-i diyar eyledim,
Olmayan bir âlemi kendime var eyledim.
Yüzü kızarmadan edebi arı,
Çöplüğe atan da büyük şairmiş.
Dört yana çevirip tezekten suru,
İçinde yatan da büyük şairmiş.
Unutmuş vefayı, bilmez hitabı,
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
üstad yüreğine kalemine sağlık çok güzel bir şiirdi.