‘’Eğitimsiz kalan halk doğruya sağır olur.
Yanlış yaparsa Erkler, bedeli ağır olur.’’
M.Macit
Üşüyor şimdilerde Ay yıldızlı Bayrağım,
Hüzün dolar gönlüme üşüdükçe sol yanım,
Yüreğini aşkımla bir kez karmadın canan.
Lime lime etsen de inan ki yanmaz canım,
Saklı gönül yaramı bir kez yarmadın canan.
Aşka hasret kalbimi yalnız bırakıp gittin,
hani çocukları avuturuz ya!
yalancı memeyle.
ninniler söyleriz uyutmak için,
sallarız beşiklerde.
dinletiriz onları masalların büyüsüyle,
uyuturuz düşler içinde.
bir Ülke’de:
hastane,
cami,
cezaevi,
adalet sarayı…
çok fazla yapılıyorsa,
(Hikâye)
Hayvanları henüz sürüye katmış, etrafı toparlamıştım. Kocam, çocukları yanın alıp bahçelere gitmişti. İçimde tarifsiz bir duygu vardı, bu gün. Sıkıntı heyecan karışımı yüreğimi bunaltan bir haldi. Dayanamadım ve dışarı çıkmaya karar verdim, amacım birilerini bulup biraz laflamaktı.
Evimiz köyün hemen dışında, büyük harmanın doğu yamacındaydı. Birkaç sene önce yaptırmış, eksikleri olsa da oturmaya başlamıştık. Büyük harmana giden yolun kenarında bulunan uzun ağaç gövdeleri üzerinde, uzun yıllar insanlar oturup, sohbete dururlardı. Zaman zaman erkekler, kimi zaman kadınlar kendi aralarında toplanıp dertleşir, neşe içinde sohbet ederlerdi. Belki birileri vardır diye yavaş adımlarla harmana varmış etrafa bakınıyordum. Karşıdan bana bakan orta yaşlarda bir erkek gördüm.
Dikkatli dikkatli bakışlarından, istemeden ürperdim. Farklı giyimi ile köyden birine de benzetemedim.
Dedim ki: Gelir misin? Dedi: Sana varmam ben.
Dedim ki: Umut var mı? Dedi: Boşa yormam ben.
Dedim ki: Bir kez dinle, ey ömrümün sultanı!
Pek çok sözüm var sana, dedi: Fazla sormam ben.
Allah bir kitap ayrı, özünde barış vardır.
Öğretiler öğretir, sevgi en güzel yardır.
İsyan dolu kalplere bu Dünya bile dardır.
Güzel insan olmanın hazzına ermek varken,
Akılsız beyinlere kul olmaya değer mi?
(Ufuklar kızıllaşırken)
destelenince yıllar üst üste küflenir anılar yenilerek yıllara,
zaman denen kavramda baki kalan iz olur.
gün olur dile gelir geçmişten bir esinti,
titrer aşığın kalbi daldaki yaprak gibi.
aynı toplum aynı millet,
aynı şehir aynı yol.
aynı güneş aynı hava,
bir bahçenin meyveleri.
değiştirmez mayayı şucu bucuyum demek.
nefisleri yoğuran,
(Karadutum)
Oğlumun sultanı canımın canı,
Doyamam sevmeye oynar her yanı.
Esmer mi desem buğday mı teni?
Biçimli parmaklar elife benzer.
merhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar