Düğümlendi kelimeler, kâğıda dökülen boğazımda...
Kırmızı mürekkepler aktı, kalemimin ucundan baharıma…
Sessiz girdaplara gömüldü umutlarım, denizin dalgalarında…
Kırıldı hayallerim, yapraklarımın dalındaki solan tacında…
Kasık kavruldu bedenim engin güneşin, zalim bakışlarında…
Düşlerimde avuttuğum mutluluk oyunuydu benimkisi.
Gecenin siteminde yatıyor ölümün yakın pençesi.
Umutlarım sele kapılmış gibi boylamış denizimin dibini.
Hayallerim viranemdeki dökük penceremde ölü şimdi.
Yıldızlarım kayar buluttan bir yağmurun damlaması gibi.
Zamanın meçhule zerresinde.
Tükendi güneş ellerimde.
Anam kaydı gözlerimden.
Babam, bacım, kardeşim…
Vurulmuştum yüreğimden.
Sevda yüklü yüreğim yanıyor.
Ellerimde güller soluyor.
Leyla ile Mecnun’a dönüyor
Vedasını ettiğim aşk.
İğne gibi sözlerin yüreğime batıyor.
Bedenime yağmurlar yağıyor.
Günün veda eden ışıltışı denizin üzerinde;
Bembeyaz perdenin ışığında asılan bulutların
Tarifi imkânsız göz kamaştıran yıldızlara bakan ve
Yanıp sönen parıltılarında, sırra kadem bir cennet…
Deniz, masum bakışlarıyla yakıyor kıyıların sesini…
Seni seven öldü…
Zalim yüreğinden akan nefretin,
Yüreğimin yarasına basılan tuzu gibi…
Gecelerimde gün doğmuyor,
Umudumun sönen yıldızlarında
Çaresiz gözlerimin sönen ışığı gibi…
Elimde sönmek üzere olan bir mum,
Ateşinde gizli senle geçen anılarım,
Hafif bir esinti alır, götürür…
Savurur bir yaprak gibi ateşimi…
Maziye özlem duyuyorum bitmeyen aşk ile,
Yıllar kovaladı birbirini dönüşü olmayan bir geleceğe.
Hani çalar ya, bir ninnin ezgisi gibi ve sen uyursun.
Gözlerini açtığında fark edersin elindekileri kaybettiğini.
Bir pişmanlıktır gözyaşınla zihnini kasıp kavuran.
Bir gerçektir ki, son pişmanlık fayda etmez gözyaşınla.
Baharlarım kuruyor susuz kalmış pınarlarda.
Umutlarım boğazdan asılı duruyor bulutlarda.
Bir sitem yankılanıyor öfkeyle semalarda.
Hayaller can çekişiyor zihnin oyunlarında.
Rengârenk çiçekler ölüyor aşk bahçelerimde.
Düşüncelerin düşen maskeleri
Gecenin soğuğunda dertli.
Güneşin ser t ayazında,
Anlamsız ezgilerin,
Sessiz girdapta oynanan oyunları,
Yaralı tenin şefkatsiz merhemi…
Yalnızlığa Yol Alan Serüven
Anıları zehrin gölgesinde bırakarak.
Düşüncelerimin esaretiyle yalnız başıma
Kaybettiklerim oldu yalnızlığımda.
Titrek sokak lambalarının gözyaşıydım.
Dudaklarımın arasında kar taneleri.
Başucunda sabahladım beyaz örtü ile.
Gözlerimde ma ...