Biz çocuğuz görmek istemiyoruz!
Ne savaş ne de hüsran.
Kardeşçe yaşamak yerine.
Ölüm bize niye ki.
Biz çocuğuz!
Ey hayat!
Sana olan nefretimdendir bu sitem!
Neden mi?
Geceleri biri aç biri tok yatmakta,
Haklı haksızı ezmekte…
Sense yan gelip yatmaktasın.
Bugün günlerden yağmur
Hava soğuk ve çığlıklar gürlüyor
Sensiz saatler geçmek bilmiyor
Camlar buğulu,
Ve loş ışıktan yansıyan sen.
Güneş damlar kayan yıldızlarımın ardından.
Karanlık düğümlenir boğazımın arasında.
Hiçbir çare yetmez gönül feryadına.
Yaralı yüreğim kapılır bu hicran’ı figana.
Mazide kalır yaşadığım her bir anı.
Kan akar gözlerimin içinden elerime.
Güneş söner yavaşça avuçlarımın içinde.
Kara bulutlar dadanmış yıldızlı bahçeme.
Anılarım, köhne zamana kalmış bir mazi.
Tükenir umutlar viranemdeki dökük penceremde.
Zalımlar cirit attı umutların diyarına.
Silip süpürdü ne varsa hayallerin tacında.
Ateş düştü en derin hatıraların başına.
Külleri mum gibi eridi gözlerin yaşına...
Gökten düştü mermiler yüreğin penceresine.
Yüreğimin kıyısına vurduğum minicik bir darbe ile
Susmalıydım belki de denizimin kıyısında.
Aşkı senle tattım sarp limanın başucunda.
Limandan taşıyan bir gemiydi, ayrılan sevgi güllerini.
Anılar köhne zamanın mazisinde kaldı.
Yüreğinim en derinden
Esen bir rüzgârdır saçını okşayan,
Yıldızlar kadar parlak, gözlerinde
Saklı kaybolmuş bir cennet…
Baktığımda
İçinde koşan saf ruhlu bir çocuk,
Bilemezsin,
Kısa vakitlere sığan aşkların
Bir ömre bedel olduğunu bilemezsin.
Kısacık zamanın oynadığı oyuna
Kapılıp giderken, bir ömür gibi aşk serdim.
Seni gördüğüm ilk anda çarpan kalbimin
Çocuklar ölmesin.
Ne kucakta ne kuytuda…
Çocuklar ölmesin.
Kana bulanmamış toprakta.
Parlasın ay ışığı gözlerine.
Yalnızlığa Yol Alan Serüven
Anıları zehrin gölgesinde bırakarak.
Düşüncelerimin esaretiyle yalnız başıma
Kaybettiklerim oldu yalnızlığımda.
Titrek sokak lambalarının gözyaşıydım.
Dudaklarımın arasında kar taneleri.
Başucunda sabahladım beyaz örtü ile.
Gözlerimde ma ...