Dedem şair ben de onun torunu
Buda yazsın dedi verdi elini
Benden başka tutacak yok yerini
İçimden gelince yazarım şiir
Dedem kasabada bilinir şair
baba!
ben arzuhalci değilim
elle yazmasına yazdırırım da
benim kalem sanki doğrucu davut
senin istediğini değil
kendi istediğini yazıyor
kopmasın içinde fırtınalar
dalgalar kudurmasın
uçup gitmesin mutluluğun
bu son salınışı olmasın
deryada batmasın yüreğin
neden buruk olsun ki
Acınır benim halime
Çare yok ki bu ölüme
Musalla taşı önüne
Dostlarım koysun beni
Boyun eğdim kuranına
hayaller vardı yaşamdan ırak ama umut dolu
hayaller vardı yaşamın içinde ama umutsuz
bir an fırçanın ucundan akan kışa aldanıp
tipiye kapılmış kar habbecikleri gibi uçup gittiler
kimi zaman meltem kara bulutları getirdi
düşen yağmur çatlayan toprağa hayat verdi
evime gazadan dönen kumandan edasıyla
eğerli ata binermişçesine bindim gelen taksiye
gözlerimi sır kapısından su gibi akan yola çevirdim.
Yolun açık kalemin keskin olsun olsun arkadaş