Çıktın kapıdan, girdin kapıdan,
seni yazdım kitabın boş sayfasına tükenmez kalemle,
çiçeğin kurumuş yaprağına çizdim yüzünü,
duvarlardan yankılanan gülüşmelerini duydum
sen çıkmadan kapıdan, girmeden sen...
Dönem dönem terk ettim kendimi,
bizzat ağlamaklı oldum bu durumdan,
zamanın yaşlandırmasıyla, uzak bir başka zamanda
bana ait olmayan bir dünyada,
bizzat büyüyüverdim
o varlık acıları sardı dört bir yanımı,
Masamın üstünde bir yüz olmaktan,
kırıntıdan başka zihnimin köşelerinde
nedir yüzünü güle çeviren,
çocuksu platoniden başka.
İşte bu kadar kısa söyleyebileceklerim
Değişir,
değişir durulur sular,
karların hepsi eridikten sonra dağların tepelerinde,
su, sessiz ve içtenlikle akıverir, yeşille kahverenginin bahçelerinde
kaygılarından uzak, hırslarından arınmış, duru ve yoğun,
bir o kadar hafiflemiş.
Hava kararır toprağın acısından,
kararır, sıkar kendini, küfür çıkmasın ister ağzından
esip, tüylerini ürpertir narin kollarını, narin ama terli kollarını
durulur rüzgar, inceden çise başlar
serilir örtüsü, toprağın, otların, çamların üzerine
karıncalar koşuşturarak etrafta, bir parça daha kırıntı götürmenin peşinde
Sokaktadırlar,
ne kadar soğuk olursa olsun, üşümezler sanki.
vurdumduymazdırlar ve bankaya ödeyecek kredi borçları da yoktur.
pek çoğu birşeyler anlatır yanına iliştiğinizde,
pek çoğunun anlattıklarını dinlemek istemez ayıkken,
-bir şişe köpek öldüren-
İnsan düş sokaklarında
ne rüya görür, ne kabus,
İnsan düş sokaklarında olsa olsa,
bir esmer görür,
ve yarım yamalak.
Öyle unutp gitmişim ocakta çaydanlığı,
kaynayıp durmuş kanıp ki rahat koymamışım seni gece yarısı.
bardağımda çayın dumanı serin serin tütüvermiş,
taze nane yaprağı atıvermişsin ya içine,
mis gibi, senin gibi kokuvermiş...
Diğer bir deyişle, uzakta ve sessiz, olduğu yerde kurumuş ağaçtır insan,
ne soluğu duyulur ne sesi çıkar boğazından
rüzgar her mevsim yüzüne esse de, damlaları ıslatsa da dudaklarını,
konuşamaz ve canlanamaz.
Diğer bir deyişle;
Dökülüyor sararan yapraklarım,
ayak uçlarıma salınıyorlar hüzünle
daha mevsim ağustos...
Ne bu bana kıyıda köşede kalmışlıklar
göz ucuyla bakışılan, pencere kenarı veyahut kapı önünde öpüşülen sevdalar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!