Duruyorsun,
birazda ağır,
ağır,
ağır bakıyorsun.
içinden neler geçiyor, içime neler doğuyor.
Ben yazdım bu sessizliği bu duvara,
ve yalnız ben okudum bu yalnızlığı.
garın iki köşesini arşınlarken kimseciklerle konuşmadan,
kalorifer peteğinin arasına gizledim yaptığım balları.
oysa dedem yaban arısı olduğumu söylerdi,
çok uçtuğumu bal yapmadığımı.
Rüzgar, yeniden nefes alırmış gibi delicesine koşuşuyor sokaklarda,
için için bir yağmur kuruyup yanaklarında, yeniden hayat bulmaya çabalıyor
yaşamın acısı dağılırkeninsanın içinde;
bir kare fotoğrafa sığı veriyor bütün hayat,
bütün ağırlığı kaybolurken ruhunun, doğmuşluğun ölmüşlükten yada öleceklikten farkı kalmıyor artık.
yinede kendini dışında görmek gibi bir his kalıyor adamın sırtında
Sığınacak çok küçük dallarım var,
tutarsız ve ümitsiz saçaklarım.
sessizce yakıcı güneşin altında,
terleyerek ve yorularak,
dallarıma tutunmaya ancak yetecek enerjim var.
Benim, sesimi çıkarmadığım şeyler var.
kalabalığın içinde konuşmadığım.
benim, yalnızca benim bildiğim şeyler var,
kimsenin duymak istemeyeceği.
Herkesin içindeyken kimsenin eğlenmediği,
Zaman aşağı düşsün,
saatler ikişer ikişer aksın akrebin ucunda,
sessizlik hiç bozulmadan, karanlık çöksün gözlerime,
üstüste yakılsın sanki sigaralar,
duman sızsın camların kenarından.
Üzülmek işten değil artık,
bildiğim bir sessizlik kalmadı sanırdım oysa...
amma şimdi bir mermi daha çözüldü uzaklardan ve ciğerime doldu isi
oysa görmediğinin daha uzakta olması niye daha çok koyuyor insana,
işte sessizliğin bir yeni yüzü daha...
Bir sigara daha yaktım,
işyerine yürürken beyoğlu'nda,
ağzımda acı bir tat vardı, yorgun ve üşümüşüm,
soğuk istanbul'a sıcak bir adım atmışım.
İnsanın içini titreten açık bir hava var,
Bir yansıma, bir uyku mahurluğu, bir kendimi aldatıştan başka
neydi dilinin tadını damağımda bırakan,
uykularımda bile sesini kulağıma çalan,.
Şimdi ne kadar boş bu içimi burmaktan öte gözlerimi dolduran şarkı,
yanımda yatan, ne kadar uzak benim yalnızlığıma,
Çek ciğerlerine, çek sigaranın dumanını,
eski, çok eski bir plaktan bir şarkı çal,
yavaşça salın, salın ritminde,
bir yudum daha aldıkça şişeden, bir yudum daha al,
ve çek bir nefes daha ciğerlerine, bırak kırılsın kafan.
en güzeli bu değil mi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!