Güneş ağlar gizli gizli,
Her şafakta bir sır çözülür.
Bulutlar niyaz eder,
Rüzgâr Zeyneb’e söz olur.
Toprak kırbaç yedi, yüreği dağlı,
Dünya bir han oldu, yolcusu biziz,
Her nefeste ayrı bir gurbetiz biz.
Zamanın aynasında kaybolan iziz,
Gurbet de biziz, Abdal da biziz.
Kıbrıs’ta dalgalar, Anadolu’da dağ,
Bağrıma eser de gurbet yelleri,
Ağlama sevdiğim, dönemem geri.
Kavuşsa Nil'in suyu ummana,
Varamam sevdiğim, gelemem sana.
Beni alıp götürürler zindana,
Kemter Abdal her şey Haktandır Haktan,
Zerrede gizlidir, âlem-i imkân.
Şeytan deyip duran kabahat saklar,
Nefsin kalabalığı ruhu karartır.
İyiyi, kötüyü irade yapar,
Gönül şehrine girene selâm olsun,
Yol bir, sürek bin bir… Hak’ka erene!
Bu çağın karanlığında mum yakan,
Eline-diline-beline erenlere…
Dünya döndü döne, insan unuttu sırr-ı Ali’yi,
Hakk dedikçe Hakk olduk, sır içinde sır olduk
Aşk ile yoğrulduk bir Kemter kul olduk
Dergâhına yüz sürdük, çerağın uyandırdık
Muhabbetten dem aldık, bir garip âşık olduk
Pir Hünkâr Hacı Bektaş, elinden dolu içtik
Bir var idik birimiz Hakk'tan,
Çarka düştük demir gibi...
Örsün altında dövüle dövüle,
Kıldı bizi kemir gibi!
Körük çekildi ciğerimizden,
Eğme başın gayrıya, Hakk'a dön yüzün,
Minnet eyleme kula, incitme özün.
Hakk'ın nuruyla aydınlansın her sine,
Fani bir varlıksın, sanma ki uzun.
Nefsin aldatır, düşme bu faka,
Biz de mevaliyiz Yezid gözünde
Hüseyin kervanına katılanlarız
Zulmün sancağını diken yurduna
Hak için divana duranlardanız
Susuz çöllerdeyiz, sılamız Kerbela
Hûû...
Hak ile hak olup gönlümüz aydın,
Şeytan yok, nefsimizdir bizi yoldan eden.
Ya Ali! Kudret Hakk'ın, zulmet boş bir hayal,
Derman O'dur, dert O'nun elinde!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!