Nesîmî burcunda aşkın sırları,
Deri yüzülse de dönmez ikrarı.
Hakka yürüyenlerin nurdan izleri,
Vahdet deryasında bulur kendini.
Hatâyî burcunda şahın nefesi,
Sabah 04:17'de zaman durdu.
Bütün saatler enkaz altında
"daha erken" diye
yalan söyledi...
Beton yığınları arasında
Bir Nisan sabahı
papatyalar silahlarını kuşandı,
karahindibalar sınır duvarı ördü,
yoncalar ise
gizli bir ticaret anlaşması için
arabulucu oldu...
Hakikat ararım, gönlümde bir sır,
Yetmiş iki millet, Hakk tecellisi.
İlahi ışık, Her birinde nur,
Aşkla bakarım, gönlümde huzur.
Dervişler sultanlar, yolunda yürür,
Gözlerinde kırmızı bir galaksi kayboluyorum
Her bakışın zamansız bir mevsim doğuruyor
Tenimde ayın karanlık yüzünden çalınmış izler
Sen dokununca gece güneşe dönüşüyor
Dudakların kelebek kanatlı bir deprem
Bir gece,
Zamanın kırıldığı o an -
Yâr,
Bir ışık hüzmesiyle düştü aklın kıyısına:
"Beni zâhirde arama" dedi,
"Bak, bâtının şafağıyım!"
Hakikatin kilidi kaç dilde arandı?
Her anahtar bir "Lâ mekân" sırrı...
Kırk kapıdan geçip de,
Bir tek zerrede kayboldum.
Sordum: "Bu düğüm kimin elinde?"
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!