Yürüyorum İzmir'in ıslak sokaklarında
Ilık bir kış yağmuru eşlik ediyor bana,
Bilmem kim aradığım ben miyim yoksa sen mi?
Öksüz geçen yılları soruyor gibi sana.
Tanımadığım bir kız görünüyor uzaktan
Yaklaşıyor son mevsim sessizce yanımıza
Kim bilir nerde bulur bizleri bu cemrede.
Yaşanan çaresizlik dokunur kanımıza
Her gelen gün herkesi alıştırır bin derde.
Ne mümkün son mevsimin gelişini durdurmak
Yaş kemale erince
Anladığım bir şey var.
Söz veriyorum size,
Bu güne dek gezip tozup
Ayrıldığım kadınlar!
İnanın ilk dönenle
Kiminin umresi kiminin haccı
Kiminin namazı olur baş tacı.
Kimi açlığından inayet bekler
Herkes yalnız kendisine duacı.
Bir çoğu kendini böyle avutur
Ne yapmıştık Allah'ım çekilen çile için
Yarattığın kuluna bu kadar eza niçin?
Kim isteyerek geldi kim bizi yarat dedi
Yoktan var ettin bizi sınarsın hepimizi.
Emrine sual olmaz asla karşı konulmaz
Bir sabah telefonlar bizim için çalacak
Ya bana ya da sana rahmetli diyecekler.
Gelip geçici hüznün hatırası kalacak
Sonra yeni bir güne merhaba diyecekler.
Dünya bu, düzeni de insanı da kurulu.
hiç bitmeyecek bir masal gibi
uzar gider sonsuzluğa düşlerim
kapkara bir gecedir yokluğun
senden başka hiç kimseyi istemediğim.
kaybolan yıldızlar kadar uzağız şimdi
Hem yetimim hem öksüz
Adım çıkmış deliye
Her kurumda bir köksüz
Akıl verir veliye.
Alimler suspus olmuş
Sen göremesen de güneş mutlaka doğar.
Her yeni gün bir başka umut
Her doğan umut yeni bir başlangıçtır.
Şafağa en yakın yerdedir
Hiç bitmeyecek sanılan karanlıklar.
Daima umut et, bir gün elbet
Soğuk bir kış günü zemheri ayaz
Bir enkaz altında titriyor bebek.
Annesi babası yanı başında
Bu hazin bekleyiş nasıl bitecek?
Hıçkırıyor sesini kimse duymuyor
Sayın Kemal Bey, Ne mutlu bu şiiri yazdığınız kişiye.Ne mutlu böyle sevebilene.Yüreğine sağlık.Kutlarım.