Dökülürken hüzünlü bir akşam
Sefil yalnızlığıma.
Sürgün etti aklımı duygularım
yoksullar diyarına.
Ürküttü paslanmış ruhumu
Deli kentlerden,
Yeni bir kurtuluş hayaliydi gördüğüm;
Kara toprağın çatlamış bağrında,
Kırkayak çiyan solucanlı
Unutulmuş tarlalarda.
Yeni bir umuttu duyduğum,
Sağlam çatlak ellerde
Tek başıma bir ormanda yürüdüm
İn cin top oynuyor sanki her yerde.
Ne silah belde ne çakı elde
Kurt çıksa karşıma korku yok serde.
Yok içimde en ufak bir endişe
Kolumdaki saat pahalı değil
Hep maskeyle yaşamayı
Artık çekemiyeceğim
İsyanım sana değil
Alçaklara sevdiceğim.
Satılmış insanlardan
Taksim de bir parktayım.
Sabahın körü yine.
Güzelim İstanbul un
Soğuk bir sonbaharı.
Az ilerde panzerler
Polis arabaları.
Kurşun gibi çöktü evrenin rengi
Seni kaybettiğim mor akşamlara.
En çok gülüşün özleten seni
Ayrılığın hüznü kondu dağlara.
Umutsuz bir yokluk bıraktın bana
Ölüm gibi çıkıp gittin bir sabah
Hatıralar kaldı yalnız elimde.
Gözlerim yollarda yüreğimde ah
Son yazdığın şiir hala dilimde.
Karşına çıkacak cesaretim yok
Son trendi bu ayrılan
Arkasından baktığım
Belki de bir seraptı
Kendimce yarattığım.
Bir toz bulutu ile
Bir bir açıldı kapalı pencereler.
Kiminde kan aktı oluk oluk
Kiminde yarım kaldı heceler.
Kimi ağladı,kimi korktu,
Bitmedi sapık ihtiraslar
Gündüzlere bel bağladı
Sayın Kemal Bey, Ne mutlu bu şiiri yazdığınız kişiye.Ne mutlu böyle sevebilene.Yüreğine sağlık.Kutlarım.