Yüreğim de ücra da kıvrım kıvrım bir korku
Kurulmuş darağacı, neden sürer bu sorgu?
Tekmele iskemleyi, bu işkence kahreder
Celladım değil misin bir fazla ne fark eder? ! ...
Israr etsem naza çeker kendini
“Zaman” ister! ..
Niye?
Der ki; “Zaman kılavuz”
Zaman “ham meyveye” gerektir,
Ne yani;
Bu nasıl bir memleket?
Taşların bağlanıp köpeklerin cirit attığı,
Dağdan gelenin bağcıyı dövmeye kalktığı,
Türk’e sövmenin “maharet”, Türk’üm demenin “kehanet” sayıldığı,
Devleti dinamitleyen cani’nin yanın da bir de sahip çıkanın asıldığı ve bunların “denge(!) ” için yapıldığı,
***
Zamansız bir an da bilmem ki niye
Sen geldin aklıma çıldıracağım
Gözlerim yanmaya başladı yine
Galiba birazdan ağlayacağım
Kağıda bir şeyler yazıp bıraktım
İhlas hakim değilse boş ibadet, ham fikir
Tavına gelmemişse örs-e oturmaz demir
Söndü zannetme sakın söner mi ah söner mi
Yürekten dua etsem giden geri döner mi
Ayrılıklar gönlümün tahtına kurulmuşken
Ferman etsem adını yüreğimden siler mi
Dal bile sonbaharsız ayrılmaz yaprağından
Benden tebessüm bekliyor yüzümden gülüşü çalanlar
'Hüznün' benimle özdeş olduğunu ifade ederek! ..
Kör bir insana renkleri anlatır gibi,
Mutluluğu tarif etmekte gaflete düşmüş biri
Hayal sınırlarımın içine nüfuz etmeye çalışırken gerçek dünyanın bir gaib-i
Savrulmakta yüreğimin tufanıyla
Hoşgelmişsen dostum hoşgelmişsen
Hele otur otur, emme tikkat et, iskemle kırıhtır
Şimdi diyacahsan ki 'iki çivi vuramadın mı'
Ne diyem! .. Benim vurduğum çivi tutmaz
Tut ki tuttu! .. Öte yanından yine kırılır
Sen otur otur emme tikkatli otur
.......Ve bir gün döneceksin
Gittiğin gün ki gibi genç ve mutlu değil
Belki üzgün, belkü yaşlı, belki yıkık dökük
Ama döneceksin! ....
Adına inandığın gibi inan buna
Ne alın yazını okudum senin
Severken kendine güvenme sakın
Gönlüne vedalar düşmeyegörsün
Sanma ki kalacak mecnundan farkın
İnsanın şansı ah dönmeyegörsün
Tutunduğun dallar kırılır bir bir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!