Merhaba diyemiyorum sana artık
Elveda demek de gelmiyor içimden
Tüm hayallerimi bir kenara atıp
Arınmak istiyorum, gönül suçundan.
Zaman, her şeyin ilacıdır,bilirim
Hastane soğukmuş hiç bilmez idim
Devasız bir sızı yapıştı cana
Daha yaşım gençti düşünmez idim
Umutsuz kapılar açıldı bana.
Tabipler derdime çare bulmuyor
Vakit gece yarısıydı, pencereden kar’ın yağışını seyrediyordum. Radyoda ise kısık bir sesle şarkı okunuyordu. “Ömrüm senindir” Kar öyle güzel yağıyordu ki bembeyaz kelebek gibi uçuşuyordu havada lapa, lapa. Odam sıcacıktı. Kim bu manzarayı görüpte düşünmez ki, kim özlemez ki uzaktaki arkadaşını, dostunu.
O geldi aklıma birden, içeri yavaş, yavaş soğumaya başladı. Bende üşümeye başladım düşündükçe. Radyo sustu, şarkı bitmişti. Merak ediyordum o ne yapıyordu kimi düşünüyordu. Ben öylece dakikalarca pencereye asılı kalmıştım. Sonra kendimi yokladım ne oluyor diye. Sol yanımda hafif bir sancı kendini hissettirmeye başladı. Nefesim kesiliyordu, kafamdan silmeye çalıştıkça beynime yerleşiyordu sanki. Ben bu haldeyken o nasıldı acaba, bunu düşünmek bile acı veriyordu. Yatağa yatmak gelmiyordu içimden, yatak bana soğuk bakıyordu. Saatlerce sigaranın dumanını seyrettim, çünkü onu görüyordum. Gözleri yaşlıydı ve bana gel diyordu. “Sabah gün ışığıyla gel”.
Sabah gitse miydim? İyi olur muydu? Uzun, uzun düşündüm. Hayır gidemezdim, gitsem gelemezdim. Gelmek mümkün mü? Anladım ki düşünmekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Görmediğim dostumu bir daha görebilecek miydim? O ümit hiçbir zaman bitmeyecek bende. Hep o anı bekleyeceğim.
Yanında var, beş on dana
Kimse güman gelmez ona
Tesbih’inde, üç imama
Sübhanallah, Sübhanallah.
Belinde şal, kuşak bağlı
Sahte yüzlü kaypak seni
Sevme artık düş yakamdan
Diri, diri gömdün beni
Oldum deli, düş yakamdan.
Bana hep tepeden baktın
Yapıştı yakama çekip gitmiyor
Kara günlerime yar mısın kader
Geçiyor şu ömrüm derdim bitmiyor
Bir gün güldürmeye var mısın kader.
Ne hayâller kurup düştüm yollara
Bir yıldız kaydı gün batımına yakın
Kayma yıldız, zamanı değil
Götürme sana bağlı umutları,
Söndürme senden sora doğacak güneşi sakın
Gökyüzünde sen giderken,
Hani pembe ışıklar tutunurdu ardından
Sana ait tek dileğim
Mutlulukla gül bebeğim
Deli atar bu yüreğim
Mutlulukla gül bebeğim.
Sigaramda son dumansın
Başında duak var, gözünde yaşlar
Sevdiğinden kopmuş gidiyor gelin
Ölmeyen aşkım bak, yeniden başlar
Zannetme bu sevda, bitiyor gelin.
Viran olmuş sanki gönül bahçesi
Gidersen bir tanem ağlar kanarım
Kor düşer çehreme susar yanarım
Karanlık kuyuda ışık ararım
Beni zindanlara atıp da gitme.
Tutmuşum elinden bırakma hemen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!