Yıkıldığım bir hazan akşamıydı
Acımadın bana, terk ettin gittin
Sana açmıştım gönül kapısını
Acıyı içine park ettin gittin.
Beni silahına sen hedef diktin
Göçebe
Sevda denen bir kuş döner başımda
O gönüle girdin mi sen göçebe
Gökyüzünde şavkın durur karşımda
Hilâl kaşı gördün mü sen göçebe.
Gülizarda zülfüne gonca güller takarken
Yanağında gamzeler açtığında gör beni
Gökyüzünde bir akşam yıldız olup akarken
Ay gölgesi saçına düştüğünde gör beni
Söz söyle sen dil ile şayan olsun ömrüme.
Çık gel gülüm hiç kimseyi sevemem
Bir gönüle girdiğimi gördün mü
Sen ağlama kurban olam Fadimem
İnce hasret ördüğümü gördün mü
Her gözün bir dar ağacı vardır.
Kimisi sevdiğini çeker dar'a kimisi kendini yakar nar'a.
Gece sessiz, sessiz çökerken başucuma,
Bir sızı sarar tüm bedenimi.
Basarak yürürken parmak ucuma,
Gel/de
Sen bir güvercin ol ben de ebahir
El ele göklerde uçalım gelde
Biz olmalıydık Zühre ve Tahir
Aşk için makber’e göçelim gelde.
İşte sendeyim….
Ahh… benim, mor bağlarımın nazlı sülünü,
Dumana sarılmış dağlarımın ürkek kısrağı,
Saçlarını kızıla batırmış
GELDİM İŞTE
İşte sendeyim….
Ahh… benim, mor bağlarımın nazlı sülünü,
Dumana sarılmış dağlarımın ürkek kısrağı,
Saçlarını kızıla batırmış
Gurbet Gülü
Savrulur oldum
Çınar yaprakları gibi kaldırım kenarlarına
Uykusuz hıçkırıklar bıraktın
Düğüm düğüm boğazıma.
Gurbetin Kızı
Giderken canımı alan sözlerin
Aklıma geliyor gurbetin kızı
Ok gibi Kirpiğin Şimşek gözlerin
Bağrımı deliyor gurbetin kızı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!