Ve sonra indik gemiye,
Sürdük karinayı dalgalara, ilerledik tanrısal denizde, ve
Direkle yelken taktık o yağız gemiye,
Koyun taşıyordu, ve ağlayışla ağır
Bedenlerimizi de, ve kıç taraftan esen yeller
Şişirip yelkenleri taşıdı bizi öteye,
Dileriz ki en hoş varlıklar çoğalsın,
Ki böylece güzelliğin gülü hiç solmasın,
Fakat olgunlaşan için ölüm nasıl mutlaksa,
Anısı da yaşar körpe kalıtçısında:
Ancak senin parlak gözlerin kendine kısılmıştır,
Öz yakıtını besleyen de ışığının alazıdır,
20. Sone
Bir kadın yüzüdür doğanın kendi eliyle boyadığı
Senin yüzün, ey tutkumun efendi hanımı;
Kadınlarınki gibi yufkadır yüreğin, fakat bilmez onlar gibi
Ani değişimleri, aldatan kadınların şıpsevdiliğini;
Buluşacaktık ve yemek yiyecektik birlikte
değil mi ki sinirli ve sıskaydı,
fakat muhafazakar bir ölümle öldü.
Geçici bir sertlik gibi öldü,
şipşak bir yüz ameliyatı gibi.
Cuma günü, mesaiden sonra,
İnci, koca küre, ve içi boş,
Göl üstünde sis, güneş ışığıyla dolu,
Pernella concubina
Yeşil gömleğin yeni ve saçılmış altın elinin üstünde
İster ki oğluna miras kalsın
Umarak daha yaşlı mirasçının savaşta öldürülmesini
29. Sone
Talihin ve insanların gözünden düştüğümde
Dışlanmış biri olarak ağlarım hâlime,
Ve rahatsız ederim sağır gökleri feryatlarımla boş yere,
Ve dönüp baktığımda kendime, ve sövdüğümde kaderime,
Salla gitsin tümden, Robert Browning,
Sadece tek bir tanecik “Sordello” olabilir.
Fakat o Sordello benim Sordello'm mudur?
Lo Sordels si fo di Mantovana.
Yayıktaymış gibi çalkalandı denizde So-shu.
Kayalıklar altında püsküren
Gelip kuşattığında alnını kırk yılın kışı,
Ve güzelliğinin meydanında derin siperler kazdığında,
Gençliğinin göz alıcı kibirli giyim kuşamı,
Dönüşür değersiz eski püskü paçavraya.
Derken sorulduğunda sana güzelliğin nerde diye,
O diri günlerinin definesi nerde bulunur,
O şirin ve suskun düşünce anlarında
Geçmiş şeylerin anılarını toplarım etrafıma,
Yanarım aradığım bir çok şeyin yokluğuna,
Ve eski acılarla ağlarım boşa geçmiş zamanıma:
Ağlamaya alışkın olmayan gözlerim dolup taşar sonra,
Ölümün sonsuz gecesinde gömülü değerli dostlara,
32. Kanto
“Devrim” dedi Bay Adams,
“İnsanların kafalarında gerçekleşti.”
... altmış top, on ton barutla,
10.000 tüfek ve süngü, kurşun, yatak örtüleri,




-
Esel Arslan
Tüm YorumlarEdebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla