Porsukağacının siyah parmakları sallanır:
Soğuk bulutlar geçip gider.
Körlere böyle işaret verir
Sağırlar ve dilsizler, ve anlaşılmazlar.
Severim siyah beyanatları.
Senin birader benim çalıları budayacak!
Karanlıkta bırakıyorlar senin evi,
Meraklı bitki,
Omuzumdaki ben,
Kaşınmalı dalgınca,
Kanatılmalı, gerekirse.
Kulak verme benim
sessiz ağlayışıma:
bir çölüm ben
ve ağlamalıyım
Kulak verme benim
Kırmızı topuklu kıza eğilir şehzade,
Süzülür kızın yeşil gözleri, yavaşlarken müzik
Saçı parlar gümüş bir yelpazede;
Şarap gibi kayar ışığa misafirler süzülerek
Uzun cam saray salonunun her sarmalında;
Kurbağa Sonbaharı
O merhametsiz anne, yaz, kocayıp eskimekte.
Böcekler kıt ve cılız.
Bu bataklık evlerde yaptığımız
Vıraklamak ve solmak sadece.
Genç ruhlar boğulup gitmesinler yeter ki
Tuhaf işler yapmadan ve tamamen sergilemeden övünçlerini.
Dünyanın suçlarından biridir bebeklerinin donuk büyümesi,
Yoksulu öküz gibidir, bükülgen ve kurşun gibi gözleri.
Bir şey değil açlık çekmeleri, ama öyle düşsüz açlık çekerler ki;
Bir şey değil tohum ekmeleri, ama nadiren alırlar semeresini;
Küçük bir adadır O, uykulu ve huzur dolu,
Ve uluyan bir beyaz gemiyim ben:
Hoşça kal, hoşça kal.
Alazlanıyor gün. Hayli kederli.
Bu odadaki çiçekler kırmızı ve tropikal.
Bütün hayatlarını camın ardında yaşamışlar; titizlikle titrenmiş üstlerine.
Evvel zaman içinde
Tuttum küçük bir kafiye
Koydum onu yere
Ama kaçtı kapıdan aceleyle
Amerika’nın şekline
baktığım zaman haritada,
gördüğüm sensin, ey sevdiğim:
başında bakır tepeler,
memelerin buğday ve kar,
ince belin,
Kör ve kolsuz, bacaksız bir dilenci
Bir sekreter aldı yanına taşısın diye dilenci çanağını.
Önce sadaka verdim, sonra pişman oldum, ve güldüm sonra:
Zavallı dilenci yöneteci! Şiir için amma da malzeme!
[”Kasım Ayında Elin Titreyişi”nden]




-
Esel Arslan
Tüm YorumlarEdebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla