Toprağı vatan yapan,
Şehitler, şehitlikler…
Bir destandır her zaman,
Şehitler, şehitlikler…
Şehadettir kapısı,
Gün geldi, devran döndü, oldu halkın sultanı;
Gün oldu ki âlemin huzuru oldu kanı.
Dokunmadı dünyada hiçbir şey asla ona,
Huzur için kanının dökülmesi kanına.
Hayatımda hep şiir, şiirlerimde hayat;
Olsun isterim daim ben yaşadıkça bu tat.
Değil şöhret dağının zirvelerine varmak,
Bu yeşil yaylalarda birkaç gül dermek maksat.
Eğer aşka bir ufuk açmıyorsa o şiir;
Ne ışık saçar akla, ne ruha gölge verir.
Hakiki bir şiirde yollar hakka varmalı,
Gaflet karanlığından kalpleri kurtarmalı.
Osmanlı ağacının kökü bir dal söğüttür,
Söğüdü çınar yapan o muhteşem öğüttür.
Ocak 2012
Acep o son kalkışta nasıl bir hâl olacak?
Hangi âlem gelecek, hangi minval olacak?
Hangi kayıp yıldızlar parlayacak semada?
Hangi nurlu şafaklar doğacak o rüyada?
Sular var gürül gürül dağlardan akar gider,
Sular var sessiz sessiz bir koydan çıkar gider.
Sular var hayat verir yemyeşil ovalara,
Sular var tufan olur etrafı yıkar gider.
Sürün şevk merhemini dizlerinize sürün,
Atalet illetini yolunuzdan süpürün.
Sürün aşk iksirini kalplerinize sürün,
Hakikat deryasında ruhunuzu yüzdürün.
Neler geçti başından,
Ne oldu sana tarla?
Çekildin ufuklardan,
Kayboldun dalgalarla.
Sana kimler kastetti,
Birkaç yıl önce İl’e geldi iyi bir vali.
İz bıraktı şehirde, örnek oldu her hali.
Getirdi vilayete en güzel hizmetleri,
Heyecanla, takdirle takip etti ahali.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!