İlyas Kaplan Şiirleri - Şair İlyas Kaplan

İlyas Kaplan


susmuş bir yanardağ
küllenmiş bir ateş
akmayan bir ırmak
kokmayan bir gül gibi
söylesene

Devamını Oku
İlyas Kaplan

ne mecnunca yürüyüş bitti
ne leylaca adımlar kesildi bu çölde
her gün bir nevi yalvarışların çok başka türlüsüydü
bütün ahengimi kaybedip kaç kere uçurumlarına düştüğüm
bilir misin ölümün simsiyah olduğunu
siyah bir sayfada daha da siyah bir mürekkeple yazıldığını

Devamını Oku
İlyas Kaplan


nicedir içimin içinde bir yerde akar bir şeyler
ömrümün yatağında
sessizce çağıldayan berrak dere gibi

bu sesin çağırdığı yatakta

Devamını Oku
İlyas Kaplan

Kalbinin doruklarından umutlarıma bir teselli gönder
Darmadağın zamanlarım şimdi sevgine muhtaç
Haykırır sinemin her zerresi sana ihtiyacını
Yangınlara dönüşür yalnızlığıma düşen ateş
Cennetteki köşkünden melek ol gel imdadıma
Dua serinliğinde uyut beni kollarında anne

Devamını Oku
İlyas Kaplan




bir insanın çığlığı her insanın dudağına borçtur
bir insanın düşüşü diğerlerinin ayağının ucunda uçurumdur
bir insanın yarası tüm insanların tenini çiziktir

Devamını Oku
İlyas Kaplan

bir ışık düşer gök dergahından derviş yüreğine
şuursuz yangınlar bekler evvelce zamanlarda
ay ucu değsin diye tinsel yaranın can merkezine
ah olup arşa yükselsin diye ruhun serzenişi

yerle gök arasında kızılca şafak uykusuz

Devamını Oku
İlyas Kaplan

benim yağmurlarım kırmızı yağar bazen
tükenip toz olacak ,yitip gidecek ,eskiyip eksilecek
uzanmış sanki elma çiçeklerinin gölgesinde
çölün göğsünde vuruşarak koşan kum taneleri adedince

yusufça lirik bir aşk oluvermiş

Devamını Oku
İlyas Kaplan

ay gibi
arza bağlı semaya asılı nebi
önce lal
dünyanın gürültüsünden el etek çekmiş
keskin bir suskunluk
yeryüzünün ateşli telaşlarını kesen

Devamını Oku
İlyas Kaplan


Şüphesiz sen kendisiyle aydınlanılan
Nurun ala nursun
Seyyidü’l-Evvabin
Tövbe edenlerin efendisi sensin
Senin üzerine günahın zerresi bile sıçramadı

Devamını Oku
İlyas Kaplan



Zaman, parmaklarımızdan kum gibi süzülürken,
yüreğimizde biriken anıların nostaljik nakışlarıyla can bulur.
Zaman, bir gölge gibi kayıp giden bir şey midir sahiden?
Yoksa köy yollarında bıraktığımız o küçük ayak izlerinde,

Devamını Oku