içimde tüm organlar benzine bulanmış,
bir tek kibritle tutuşturulmuş gibi
buharlaşıyorum nefes nefes
duman duman karışıyorum atmosfere
bütün aşklarla savaş halindeyim
umut adına...
şimdi gecelerimiz en ince yerinden bölünmede
şehirler bir denize doğru akmakta
bereketli baharlar adına
bu gece
unutuluşun içine yuvarlanıyorum
bir adın kaldı bende yadigar
bir de ucu yanık mektuplar
bu sıralar
aklım nasıl tarumar bir bilsen
ümit diye uzağa düşme sufi
günahlardan uzak kendine sığın
nasıl bir yaratılış sırrı gizli evveline bak
cevherinden tecelli eden esrarı düşün
hayalinden geçenlerin her bir belirtisi
içinde neşvünemada
havada kurşun sesleri
can evinden vurulmuşsun
hayallerin kılavuzsuz
her nefesin pişmanlığa dönüşmüş
yürek üşüten bitkin isteklerde dur
sabahın kör vakti
bazen yalnızlığı delen bir telefon geliyor
hiç tanımadığım kişilerden
diğer uçta ve sesi alabildiğine kardeşlik kokuyor
öyle değil mi
duru bir şükür ırmağı
neden akar sadece
aktığını bilmeyen bir ırmak gibi
neden çağıldar sadece
denize yaklaştığını hesap etmeyen bir çağlayan gibi
ayrılıkların ait olduğu ülkeyi biliyor musun
yaşarken kaç kez çıldırmanın eşiğine geldiğimi
kaç kez soğuk sabahlara kadar gördüğüm düşler
hangi bulutların arkasında gizli
taş duvarların esmer koridorlarında
her köşesi mosmor kocaman taşlardan
geceye inmiş sözün muradı sensin
farkında değilsin
kalbinin zirvesine yürüyen ağır yükün
iki yakasına düğümlenen sensin aslında
dudakların ucuna uzanan tebessümün
bir saat benden uzun,
biraz ince
dalgalı dakikaları bir siluet halinde
geçiyor içimden
içimden, içime ,saniye salise
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!