gecenin içine sızılar bırakıyorum damla damla
her sahnesinde rol alıyor içimdeki ahengin bin bir çeşidi
yokuş aşağı yürüyen öyle bir gidiş ki bu
her adım öyle bir vuruş ki gecenin nabzına
zamanı durduruyor
şaşkınlığın koyu karanlığından
istikametin sabahına sığınıyoruz
tereddütlerin fırtınasından
Rabbimizce kabulün sakin limanına
iltica ediyoruz
işte gök kubbenin siyah gecesi
O, yüksek fıtratla vücuda getirilip yetiştirildi,
okumazken "oku" emriyle temiz sayfalar okutturuldu
hakkını ifa ve şükrünü eda etsin diye
kulluk ile hayır işlemeğe devam etsin diye .
menbalardan akıtılan, ezelden taahhüt edilen
semereler, ecir ve sevaplar, hayır ve bereketler
her gece seriyorum önüme
her şeyi, her gece…
bir ince hesaplaşma, sanırsın kan davası.
hangi hesabı kapatayım desem çıkıyorsun ortaya…
kolaysa üstünü karala. yırtıp at kolaysa.
gözlerim neden çiseleyip duruyorlar sanki,
her gece seriyorum önüme
her şeyi, her gece…
bir ince hesaplaşma, sanırsın kan davası.
hangi hesabı kapatayım desem çıkıyorsun ortaya…
kolaysa üstünü karala. yırtıp at kolaysa.
gözlerim neden çiseleyip duruyorlar sanki,
gökyüzü ninniler fısıldıyor şimdi
uykuya kanmak , uyuduğunu unutmak vaktidir şimdi
adresi benim olmayan desenli rüyalara giriyorum
ritimli nabızların en ince hummasına gidiyorum
rüyalar baharlar büyütüyor
hüznün henüz taze
canını yakıyor hicranın
düştüğü yerde yangınlar yükseliyor şimdi
hislerini anlatamıyorsun diye
sokağını değiştirmek istiyorsun
yıl 1914 aralık ayı
allahuekber dağlarında donan 78 bin şehit
ısı yer yer sıfırın altında otuz derece
çölden gelmiş türk askeri
üzerlerinde yazlık üniforma
bir yanda dondurucu soğuk
bugün şubatın on dokuzu
seferberlik var topyekun
tüm müstahkem mevkiler tutulmuş
bir kez daha durum vahim
kış geri döndü
camlar zangırdadı
fikrimi esir aldı bu son kez gidişin
duygumda
idrakimde
her dem sayılarca biriktin ve yollarca uzadın
bundan böyle bir tek sen varsın
bundan böyle bildiğim yalnızca sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!