geçmişi...
birer hatıra mahfazası gibi severiz
onlarında canları vardır
sessiz bir hayatla yaşarlar
umduğumuz
rüya gördüğümüz
çok yorucu
anlatılırken , mana verirken, ifade ederken
konuştururken bir hicranın vaveylasını
içerisinden yürek sızısını çıkarıp harflerle bezemek
lezzete dönüştürmek
pek zor
güneşin guruba meylettiği akşam vaktidir
bir mahfuz nurun aksı ruhumu doldurmakta
bir zaman bakarım öylece semaya doğru
ey güzel peri, masallardan çıkıp gel artık
çektiğim hicran azabından,sararıp solmaktayım
Gözlerden uzak gizli konuşalım seninle
Umutlarımızı süsleyen hayalleri
Buğulu camlara çizelim
Titreyen gönüllerimizle konuşalım
Masmavi bir düşle yükselelim gökyüzüne
ebabiller uçurarak gidelim bu diyardan
derin uykularla emzirdiğimiz gecelerden
göğe açık avuçlardan ruhumuz kanatlansın
matem dolu sabahlar olmadan
yıldızlar misali dolunay düşlerine gidelim
ben aşk istiyorum
içimdeki buzları eritecek
buzdan sarkıtlarımı çatlatıp kıracak
kalbimin eriyip akmasını,
tutku nehirlerinde boğulmayı istiyorum
o zaman bütün gece sahilde şarkılar söyleyeceğim
ee… nasılsın bakalım
hala pişman mısın mesela
alnında belirmiş olan kırışık
daha da derinleşti mi
yine öfkeyle ve çabuk çabuk konuşuyor musun
Rabbim
izin ver çözülsün ebedi salavat bulutları bir kez daha
eveti tam evet
hayırı tam hayır
her yönden hücum eden korkunun türlüsünden
kanadı yaralı bir göçmen kuşu gibi
seherler boyu gurbete uçuyorum
sensizliğe amadeyim
masum bir çocuk gibi hıçkırıklarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!