güneşe and olsun
senden daha kutlu bir faniyi hiç izlemedi
yedi kat arz-ı zemine and olsun
senden daha kıymetli bir hazineyi hiç gizlemedi
nur ile yarılmış olan geceye yemi olsun
zindan bir cehennemdir, cehennemin ismi zindan
kabirler gibi, uykular ölümün kardeşi
sabahleyin evlerinden sevinç içinde çıkanlara
karanlık arkasında aydınlık, darlıktan sonra genişlik yaratana
rahmetinden esen hoş esintilere yemim olsun
saklı bir kentte yığılı en sırlı hatıralar
koca şehrin altında her adem ,zaman da kaybolmuş
yıkık dökük ,beyaz hayaller barındırır
en eski hazineler kapkara bir mahzende
o mahzenin her odasında bir ölüm
içimize aşkı koyan kim
manayı sevgiyi koyan kim
kimin derdi ile düştük dünya yoluna
yol mu eğledi bizi
keşke
diyorum için için
ah keşke
yeni baştan yeniden
yepyeni bir hayatı başlamak için
çoban yıldızını
su sesi yaprak hışırtısı kuş cıvıltısı gibi
bazen de haşarı bir çocuk gibi oynaşır
akşamın koyulaştığı demlerde
memnuniyetini salar dağ başlarına
en baş döndürücü düşler dünyasına
kanatları kağıttan bir uçak uçtu
pencerenin açık kanadından
sarı teneke kutuları
sardunyaların arasından
ebabillerin kanatlarında
bir menzile yol almış gibiyim
güneş kadar yanık
denizler kadar sırılsıklam
bir bahar daha çiçek açmış
Belki de bir yerlerde şimdi
herkesin her zaman yaptığı bir şey yapılıyordur.
Bir yudum su içiliyordur mesela.
Besmele seslendiriliyordur bir işe başlarken.
Bir kapıdan içeri sağ ayakla giriliyordur.
Sağ yanı üzerine yatılıyordur uyumak için.
uzaktalar şimdi
belki de sen uzaklaşmışsın
belki de şartlar uzaklaştırdı seni
ekim vakitlerini beklerken
yahut eksik bir şeyler var
yorulmuş, yolunu kaybetmişsin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!