insan toprağa yaklaştıkça daha çok benziyor toprağa
ağacın sararmış yaprakları gibi
hiçbir teselli gönlümün sesini susturmaya yetmiyor
çaresiz kalıyor bir anlık avuntular
hazan mevsimlerinde
her şey ne kadarda çok belirsiz
herhangi bir bütünü tamamlamaktan aciz
alakasız ,cansız ,ahenksiz
birkaç araba
birkaç insan sesi
tramvay sarsıntıları
biliyor musun hayallerin üzerine nasıl kilit vurulduğunu
nasıl bir sürgü çekildiğini
günlerce gecelerce en ufak bir şey yemeden
seninle yaşıyorum
sensizlik içinde senle iç içe
seninle doyuyor
bir leylaya deli
bir şirine maşuk
bir züleyhaya köle
bir ışığa pervaneyi
ilgiyi,
arzuyu
gecelerce
sağır kelimeler vurur söz uçlarına
buğulanmış sıcacık her nefes
defalarca dokunur dudaklara
insana bir eylem gerek
tüketilen zamanları, zihinleri, ruhları
bir kararda tutacak, dinginleştirecek, güçlendirecek
tüm eylemlerin sonunu hayra götürecek bir eylem gerek
bilmiyorsun değil mi
yolcu mecnun
yol leyla
su gibi akar gider zaman
sine içinde göllenen tutku
üç temmuz saat on iki
daha kızgın parlıyor güneş
at nallarının dövdüğü yollar
toz halinde
hafif bir sis tabakası olup yükseliyor
sıcaktan cayır cayır yanıyor
kalbimin dört bir yanı bu gece
öyle karmaşık an içindeyim
ruhumla hissim birbirine zıt
bir yandan içim titriyor
bırak
çiçek açsın bu taze tomurcuk
her sonu bir başlangıca
her başlangıcı bir dirilişe bırak
her toğumu bir fidana
her fidan bir ağaca …
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!