sevgili
sana düşkünlüğüm arzular tutuşturan ateş misali
seni övmek mi ayıplara amade beşer sözlerle
belki şefaatime vesile ismin günah deryasında şu acizin
lal gönüllünün kurtuluşuna bir çare
gül kokun pak eder sinemi
umudunu asla kaybetme
tek başına
yalnız başına kalsan bile
onca fırtına
ve onca kasırgalara rağmen
menzile yürümeye devam et
ey can her gece avare
yüreklerimiz el ele tutuşup gitsin yıldızlı semalara
aşk şarkılarının nağmeleri nur içinde nur olsun
bir kez daha sabahlara yakın düşsün aydınlıklar
parıldasın her çizgisi tutuşan ufukların
ubudiyet toprağına attığım tohumlar gibidir
kalpsiz secdelerim
mahbubiyet denizine akıttığım nehirler gibidir
arsız isteyişlerim
miracın göğüne dal budak
sonbaharın en ulvi zamanındayım artık
vakit yeniden akşam
sokak cadde yeniden tezyinat içinde
pencerem açık
ortalığa saçılmış eşyalar
güneşin batmadığı ve de gecenin bitmediği saatlere of
yine esirim, neticesiz med-cezirlere
müptelayım namütenahi sessizliğe
hiç vakit geçmiyor
düşerim denizlere
bir şekilde
susuz yaz günlerinde
kendimizi pınarlardan su içerken hayal ederiz
aşık olduğumuz sevgili göz ufkumuza yerleşir
düşüncemize dokunmaz yağmur damlaları
yanılgı uçurumlarına düşerken
havada kar kokusu var üşümek kaçınılmaz bir sonuç
kar yağıyor lakin şimdi kasımın on dokuzu
viran olmuş bedenlere hüzünler bırakıyor
önce gök sonrasında toprak kıyametlere gebe
biriken hasret düşleri kıyılara vurmakta
lal gecelerde yorgun düşer kalbimin atışları
yalnızlığın ıstırabına uzanır gurbet
usulca özlemin tufanına gark olur gözler
her sancıyla bir ruh kara sevdaya sürüklenir
her nefesle kalbimin damarları kanar
her ahla gecenin karanlığı aydınlanır
kaç telefon cevapsız kaldı
kaç şafağa hicran döküldü
dirhem dirhem
damla damla …
ıslak ıslak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!