Ses/sizlik
uzaklarda kalan bakışların
füsun gözlerinden olmalı
ufuklara sürülen düş
göl mavili layemut duruşlu
eylül bulutu içer, sıcak beyaz tenini
açar narenciye gözesinde dalların
tokmaklı kapılar önünde hazan iklimler
biriktir yapraklarını, elvan tomurcukların döl tutar
kar yağdırır, kül rengi dudaklarından inciler
Gönül/
ozanları dillendiren gönül
aşk şerbetini yudumlatan gönül
hasretlendiren hüzünlendiren gönül
ne mutlu ettin ne de darda koydun gönül
Gülkurusu Ölüm
…
en güzel mankenin üzerinde biriken
gözlerin gerisinde durdunuz
akşam sabah şaraplar yudumladınız
mevsimlerin hep baharına dalıp sere serpe
Sinelerde nefis var /
Vicdanlar hangi bedenlerde
sevgi sustu
toplandı kem niyetler bir bir
afyon sarhoşu hayal perdede
uyu/artık
eski yazdan kalıp kızıla boyanır gövde
uzağı düşleyip, içine düştüğü her günde
uyuyan sessizliği yırtarcasına bağırır gece
aylak sokaklarda, delişmen karanlığı çağırıp
İki Gönül
'iki gönül bir olunca
samanlıklar seyran olur' derler
İnanmam bu eskidenmiş
Yozgat’ça - Yozgat Ağzı
(Yozgat ve çevresi yöresel kelimeler)
1
kuru fasulyeye, ağ pakhla
yeşil fasulyeye goğ pakhla
Bu Şehir
bir şehir doğuyor kalabalığa
körpe bedenleri doyuran
hem doğuya, hem batıya açılan
eli kalem tutan alimin içselliğiyle
İlkay bey Tebrikler derin dizeler.
slm
ilkay abi ben mustafa belkı hatırlamassın nasılsın abi
hepside birbirinden güel abi allah hayırlısını versin
Sayın İlkay Coşkun kardeşimiz antolojide tanıdığım gönlü insan sevgisi ile dolu, sanat ve edebiyatın yanında yer alan müstesna bir kişiliktir. Kardeşimi tanıdığım ve eserlerini zevkle takip ettiğim için şanslı ve mutluyum.
Şiir, şair, edebiyat ve sanata katkılarınız için tebrik ve teşekkürler ...