İlkay Coşkun Şiirleri - Şair İlkay Coşkun

İlkay Coşkun

klavye

tuşların tepesinden
açılır dünyaya parmaklar

kim özgür kim esir

Devamını Oku
İlkay Coşkun

korona

elem cefa hayat durdu
katil virüs insan vurdu
zaman çelme takıp yordu
yaşa can öle korona

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Kretase Şehir Manzarası

hele valerianus elinde ezilmişken bir şehir
anlatmak zordur seni, bilirim trabzon
hadrianus’un mahzeninden çalınmak gibi bir şey
şiiri çekip almak azizin elinden, vesselam

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Küre’den Düşe Şehir

durgun akıyor yalı boyunda zaman, ufuk önü yamaç
akşamın kızıllığında sevdanın demi, sarmalıyor hale
yaylaların eteklerinde yayılan rengarenk seremonide
avlu önü fesleğen,ayın şavkında saçını tarıyor güzel

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Kuş a Tan Zaman

bildiğimiz şeyler üzüyor bizi hassaten
üzünçlü bi koşum hayal kırıklıklarıyla
lanetlenmiş bir ur gibi kanserini çağırıyor
nasılsa her kısık ses çığlık doğuracakken

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Mağara

ateşten önce ayna vardı, bir iç ayna
insanın mağaraya döneceği zamanda
ava çıkarak beklettiği geri dönüşlerde
tutsaklık ve yalnızlık kuytuluğundaydı

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Hava Su ve Toprak

baharla beraber
cömertleşir güneş

ürkütülen güvercinleri

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Med-Cezir'Den/Gİzi

insan her zaman konuşur. ebkem tanıklığında
tenhalığından çok kayıplarından neşet edendir
rüya veya hayal yada fantazmagorya yanında
tavır, alıcısının pençesinde, hayat böyle bilinir

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Misafir

çepeçevre pervanedir güzele
halden düştüğünde dilde zikri gör
tohum ve goncanın sonu gazele
alemi döndüren hak diyarı gör

Devamını Oku
İlkay Coşkun

Mor Sevdadır Istranca

çok mekanı dokuduk gözlerimizle, dar sokakları adımladık bir bir
umuda sarıldığımız hazan mevsimlerinde keşfettik hayallerimizi
gönüllerde yeşeren aydın yüzümüz, Hızır makamında demlenirdi
Yıldız dağından gelen koku, kaç mevsimi taşıdı aramıza bilinmez

Devamını Oku