İbrahim Arslan Şiirleri - Şair İbrahim A ...

İbrahim Arslan

Yıl: 1990 ya 91 ya da 92... Bilemedin 93!
İl: Zonguldak
İlçe: Kdz Ereğli.
Köy: Dedeler Köyü..

**

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Dünya'nın en büyük Savaşı- Birinci Bölüm:'Olası Bir savaşta en çok insanlık ölür...!
Dünyanın değil benim günlüğüm:

' Bugün çok yanlızım. Evleneceğim kadını tam bilmiyorum bile. Bana dayatılan evliliğe neden razı oluyorum ki... Bu zamanda görücü usülü evlilik mi olurmuş. Türkiye ilerleyeceğine her geçen gün geriliyor mu ne! Yanlızım... Yarın yatağımda yabancı bir kadınla uyanacak olmak beni rahatsız ediyor. Daha bir sinemaya gidemedik... Doğru dürüst yüzüne bakamadım. Çok sürmez bu evlilik. Kız benden 10 yaş küçük. O 23 yaşında ben 33... Benim gibi biriyle evlenecek. Ona da acıyorum. Babam yatsı namazı kılıyor, ben şarap içiyorum... Türkiye'de dünyada umrumda değil. S... anasını. Bir savaş olsada hepimiz ölsek, ya da Kıyamet kopsun. Ülkemde 'genelkurmay'da olmak en b.ktan meseleymiş. Hayatımın hiç bir anlamı yok. Bu akşam intiharı bile düşündüm. Bunları neden yazıyorum ki. Doğan Rıza Türk- 26 Nisan 2023 Ankara'

***

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Gökyüzü geldi... Burası İstanbul'un en bilinmeyen lokantasından biriydi. Lokantanın kapısından giren ise sıradan biri gibi görünse de 'sıradan' olmayan biriydi. 5 dakika geçti Bulut geldi... Saat 09.00 sularıydı...

Garson bir kez daha bu kıl kaptığı adamın yanına yanaştı.

- Ne alırdınız? Beklediğiniz misafir geldi sanırım...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Hangi uçurumdan düşüp de geldiğini bilmediğim masal kuşu damdaki bacadan beri düştü ve küçük kızımı yatırdığım beşiğin yanına kadar geldi... Tam da masal anlatacaktım kızıma la Fonten den. Bir masal anlat dedi bana, emrivaki yaparak. Ne anlatabilirim ki ben bu işlerle hep başkaları ilgilensin isterdim.

_ Anlattığın masallar kızına hitap etmiyor bak, dedi... Çocuk İbrahim Babasından masal istiyor.

Masal Kuşu 40 kafalıydı, alelacele saymışım yanlış olabilir. 4 kanadı vardı ki muazzam... Bir kanadı incinmiş, düşerken. Kızımın gözlerinin içine bakarak,

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Yıllar yıllar önce mutlu bir ülke vardı. Bu ülkenin avcı bir sultanı. Adı da İbrahim... Bu ülkenin ormanlarında nice güzel ceylanlar vardı, çoktu... Nil nehrinin kenarına kurulu bu ülke mutluluklar ülkesiydi... Sadece Ceylanlar dışında herkes çok mutluydu... Ceylanlarsa ne yapacaklarını o zaman da da bu zamanda da pek bilmiyorlardı... Sultan İbrahim'in bir gece damında biri gezdi... Niye boş yaşarsın, binlerce ceylandan ne istersin... Ceylan avcılığı için mi yaratıldın? Para mal- mülk yeterince var ama sana yetmiyor hala. Neden?

***

İbrahim çözüm yolunu gecelerce aradı, durdu... Sonunda bir karar vermeliydi, verdi. Mutluluğun yolu belki de bir ceylan olmaktan geçiyordu... Mutluluk ülkesi kendi ülkesi değildi. Vardı, biliyordu ama neresindeydi dünyanın...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Birinci Bölüm: Şssst Duymasın!

Euzubillahimineşşeydanirracim... Kovulmuş o mel'un şeytandan sana sığınırım Allah'ım. Keşke soldaki melekte hep sevap yazsa, günahları hiç görmese.

Adım Tan...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Bir taze kurt ve ihtiyar kurt ormanın derinliklerinde beraber yürüyorlardı. Bugün tecrübelerinden anlatıyordu, bugüne kadar hep 'kurt' gibi yaşayışından ödün vermeyişinden, hayatın ona kazandırdığı derslerden. E yanındaki toydu nasılsa, birisinin ona büyüklük yapması gerekliydi. Hayatın binbir cilvesi vardı. Ve kurt gibi yaşamayı öğrenmezseniz hayatın gereklerini yerine getiremeyebilirdiniz. İhtiyar kurdun başkaca bir niyeti daha vardı ya neyse. Onu hikayenin devamında nasılsa anlayacaksınız... Yemyeşil bir orman. Çiçekler, kelebekler, şelaleler ve illaki çeşit çeşit ağaçlar. Ama tehlikeliydi orman. Bu zamanda birinci düşmanları ise avcılar yani insanlardı. Önlerinden kırıta kırıta bir tavşan geçti. Sanırsınız tavşancık bu dünyada yaşamıyorda sanalda takılıyor! İhtiyar kurt

-Hadi bakalım avcı tut şu tavşanı da getir bana, dedi. Hünerini görelim. Ok gibi zıpladı taze kurt. Tabii tavşan durur mu. Güzelim bir ormanda esaslı bir kovalamaca başlamıştı. Ya yaşama, ya ölme demekti tavşan için bu kaçış. Papuç pahalıydı. Canını ayaklarında hissetti. Ve kıyasıya bir kovalamaca başladı ormanda. Birazdan ağzındaki tavşanı ihtiyar kurdun önüne bıraktı taze kurt. İhtiyarın verdiği görevi sonunda ve sonuçta başarmıştı. Hafiften böbürlendi. İhtiyar bir güzel yedi tavşanı.

- Bravo dedi. Ama dakika tuttum. Çok oyalandın. Ayakların biraz daha açılmalı. Daha çok egzersiz yapmalısın.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Kaldım ortasında hayatın...
Bir adımımla.
Sana yaklaşmakta elimde,
Senden Uzaklaşmakta!
(Fi tarihinde yazdığım şiir)

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Taht olduğum,
Tac olduğum...
Kurusun artık gözyaşın,
Muhtac olduğum...
El sallasan da- sallamasan da gidecek O.
O benim ben onun Azraili olduğum.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Birinci Bölüm: Yarın'a Kalanlar

Yarın diyordu. Yarım kalan neyim varsa eksik bıraktığım ne kalmışsa kırık- dökük hayatımda son vereceğim. Yarına kadar izin verdim kendime. Bugün de hayvan gibi yaşayacağım, bugün de alkol alacağım, bugün yine çocuklarıma eşime hor davranacağım… Yarın olduğundaysa bambaşka olacağım.

Bu satırları ajandasına yazıyordu. O güne kadar kimsenin açmamış olduğu ajandasına… Hazzetmiyordu hayatından. Tabi ki bugüne kadar olan kısmından. Bazı geceler uzun uzun düşünüyor hep bir son vermeyi hayal ediyordu. Kendisini günahlardan sıyrılmış bir şekilde tertemiz biri olarak. Hayaller uzayıp gidiyordu. Ve bakıyordu ki sonra kendine, her şey eskiye dönmüş. Günahlar ülkesinde günahlarla doluydu hayatı. Ve belki bu yüzden huzursuzdu, mutsuzdu. Ahiret hiç girivermese kafasına belki de yaşadığı hayatı seviyordu.
Önce kötü arkadaşlarımı terk edeceğim birer-birer, alkolü zaten ağzıma sürmeyeceğim. Yarın sabah mutlaka namazımı kılacağım… Artık kitap okuyacağım. Dinimi öğreneceğim, yeni bir hayat kuracağım… Çocuklarımı da uyandıracağım. Onlar olsun küçüklükten alışsınlar seher vakti kalkmaya. Ne babam gibi olacağım artık ne başkası gibi. Kurtaracağım kendimi bu bataklıktan.

Devamını Oku