İbrahim Arslan Şiirleri - Şair İbrahim A ...

İbrahim Arslan

Yumdu gözlerini adam... En başına gitti dünyanın, dünya en son yaşlarındayken... Dünya şimdiki gibi ihtiyar/bunak değildi. Yeni doğmuştu anasından...

Yemyeşildi, masmaviydi, bembeyazdı, kapkaraydı, kıpkırmızıydı, sapsarıydı her şey... Yumdu gözlerini adam. Ve bu dünyada şimdi bir O, bir Âdem, bir Havva vardı... Üçü de bambaşka yerdeydi...

İlk cinayeti gördü...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Kızılelma güzel başladı...

Dün akşamdı işte, aklıma geldi. Hemen TV başına geçtim. Biliyordum ki dizi Osman Sınav imzası taşıyordu. Eminim güzeldi... Reklam da geç girince gecemizin hakimi TRT-1 oldu...

Bize yabancı olmayan, bizden biri Osman Sınav... Dizilerine seni, beni, onu illa ki koyar...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Beyler bu dünya hepimizin. Beyler ama bu ülke hepimizin değil...! Bu ülke için bir fidan bile dikmemiş, suyundan bile içmemiş hiç kimse bu ülkeyi kendisinin görmesin. Dirilerimizle olmazsa ölülerimizle buna karşı çıkarız. Bu ülke üzerinde kimse oyun oynamasın. Bir parça toprağımızı bile kimse sümen altı etmesin. Biz o bir parça toprak için yine ölürüz. Hele hele kimse bu ülkeyi satmaya kalkmasın. Vatan hainlerini biz Cehennem'de bile yaşatmayız.

Yumruğumuz Balyoz olur. İcabederse milyonlarca Balyoz. Ta en başa gideriz. Ergenekon türküsünü yine söyleriz. Beyler kimse ülkemizi babasının çiftliği gibi görmesin. Beyler kimse meclisimizde çocuk gibi kavgalar yapmasın! Sizleri bu HALK seçmişse bu Halkın istediği gibi davranın. Güçlü olan güçsüzü ezmesin, zayıf olan da zayıf olduğunu bilsin. Meclisimizde hele ki hiç yumruklaşmayın. Sözüm ötekine de, berikine de! Konuşarak anlaşın efendiler, hırlaşarak değil. Sizin üzerinizde halk vardır, köylü vardır. Tepenizde en tepenizde ise Ata'nın mavi gözler

İcab ederse kül oluruz, külümüzden doğarız. Ama kimseler gülümüzü koklamaya kalkmasın. Uyanık olun efendiler. Siz uyursanız eğer kendinize bu ülkenin dışında bir ülke kurun orada uyuyun. Halkın içine sinmeyen kanunlara imza atmayın. Bu ülke yeri gelince 'dev' ler doğurur. Ve devlerse hep cüce doğur.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Bir ülkede iç savaş ne demektir. Erkeği için, kadını için, çocuğu için, yaşlısı için ne demeye gelir onu günümüzde gelin Suriye'ye sorun!

Dünya büyüktür ama dünya haritası o kadar büyük değildir. Her ülkenin efendileri bu küçük dünya haritasında dünyayı yazıp- çizerler- karalarlar. Dünya kimin egemenliğindedir sahi...! Dünya ülkelerinin efendileri bu zabt edilmez dünyanın her karışına hükmetmek isterler. Yetmez mevcut toprakları. Bilhassa bazıları. Yaşatmak değil 'Yaşamak' isterler.

Her ülke kendi oyununu oynuyor. Kendi stratejisini yazıp, çiziyor. Petrolün hepsine, Bor'a altına; Yerin altına- üstüne her kaynağına sahip olmak istiyor.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Yokuş aşağı inerken bile yokuş yukarı mı çıkıyorsun? Böyle her güne kendinde değil de, zinde değil de bitkin ve neşesiz giriyorsun ya, arama bu sorununa cevap: Sana aşk lazım…
Bir yürek lazım sana, sana attığını bilen. Bir omzuna yaslanacağın ya da gözlerinin içine bakacağın bir kimse lazım. İçten olacak… Bazen sana seni haykıracak… Bazen seni senden alacak, seninle dalgalanacak biri lazım. Bütün yükleri yek başına yüklenemezsin. O başkadır. Sen ilkbaharsındır belki o sonbahardır. Ya da tam tersi…
İnsana aşk gerekir. İNSAN AŞK için her engeli aşsa gerektir.
Yazındır aşk senin. Alnına ilk yazılan yazıdır. Aşka kavuşmazsan her kavuştuğun nimet belki hüsrandır. Sonu öyle bitmeli ki insan ömrünün, sonunda aşkın kollarında yudumlamalıdır ölümü… Yudum yudum içmelisin aşkı. Sana aşk lazım bil ki başka hiçbir şey lazım değil sana. En temel ihtiyacın da o, en doğal ihtiyacın da. Aşk yoksa yüreğinde şair yazamazsın tek satır. Şair sen yazacaksın zaten aşkı da, aşkı ölümsüzleştirmek için, ebedileştirmek, abideleştirmek için varsın…
Yanisi, sana aşk lazım. Ve bunu sadece ben demiyorum. Senin her hücren, zerren diyor bunu sana! Çöl gibi, ya da karakış gibi olma, yemyeşil ol, masmavi ol artık!
Sana doğru gelen aşk elini tut, bırakma. Bırakma ki mahrumiyet ülkesinin bir ferdi olmayasın. Zincirli, kelepçeli, prangalı olmasın yüreğin. Varsa böyle bir ağırlıkların, adımını aşka doğru atta hadi kurtul bu zilletten! Aşka doğru yelken açmadan doğru yönünü hiç bulamazsın!

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Madde- 1: Bu ülkede her zaman en önemli mesele 'İrtica' olmuştur. Terörden önce gelir. Bu daha önceleri ' Şeriat Gelecek ' şeklinde cereyan ederdi. Şeriat'ın kestiği parmak acımaz denilirken bile Şeriat halka kötü gösterilirdi. Şeriat' ın açılımı ise kısaca (Şer) i AT dır. Yani kötülüğü at. Şeriat'ın hükümleri güneş kadar ortadadır. Ve bu hükümler tatbik edilse bugün ne Tecavüzler, ne tecavüz eden, ne tecavüz edilenler olurdu. Her gün yüz kızartııcı haber okumaktan gına geldi. Aile içine kadar mide bulandırıcı hadiseler cereyan ediyor.

Madde-2: Bu ülkede ikinci bela ise PKK'DIR. Terörü besleyenlerin, savunanların, başımıza bela edenlerin elleri kırılsın, gözleri yuvalarından çıksın, rahat ölemesinler. Terör başımızda olmasa belki şimdiye süper güç olmuştuk. Peki terör neden bitmez? Anneler- Babalar! diye yazı yazmıştım bulun okuyun. Önemli ipuçları bulacaksınız.

Madde- 3: İktidar Akp değilde CHP' nin elinde olsaydı belki başımızda Terör belası olmazdı! ! ! Ama onlar da Şeriat kavgasına tutuşurdu eminim. İrtica derler, İmam Hatip'lilerin Saçıyla, başıyla uğraşır. Memleket elden gidiyor diye dindar kesime yüklenirlerdi. Evet 'Yobaz' larda var. Ama dini bilen iyi bilir ki Yobaz' lar yobaz oldukları için var. Din emrettiği için değil. Sayın Kılıçdaroğlu CHP' de yeni bir vizyon başlattı. Eskileri karıştırmazsak ve bizleri biraz daha ikna ederse, samimi olduğuna inandırırsa İktidara koşa koşa yaklaşır. Halk kendisini bilen birini ister. Halkı bilen ülkeyi bilir. Geçmişin izlerini silmek bir anda olacak iş değildir.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Şimdi ne dedim ben. Ninemin güzel Türkçesinden pek bilmediğimiz bir kelime kullandım. Sözlüklerde bu kelimenin karşılığı var mıdır bilmem, melehom...

Ninem bu kelimeyi çok kullanır. Anlatır, anlatır melehom öyle, melehom böyle diye diye...

Ara sıra da bana bakar. Pıvır eder bakalım beni dinliyor mu, dinlemiyor mu diye...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Sen bana geldinde ben nasırlı yüreğimle, papuç gibi dilimle karşılamadım mı seni... Hem belki de nasırlı da değildi yüreğim cennet bahçesi gibi bir yerdi, ne biliyorsun...

Yaslı gözlerle, yaşlı gözlerle bile bekledim seni... Hergün metroları seyrettim yaşlı banklarda... Ve ben seni bildiğimden beri senin yolunu bekledim... Kırçiçekleri bilmem kaç kez açtı durdu. Soldurmadım ama ben içimdeki sevgini hiç bir zaman.

Bir yıl daha büyüdüm seni ilk gördüğüm günden bugün. Sana yazdığımı bilmiyorsun ki ne tuhaf. Senin kim olduğunu sende kimse de bilmiyor ki... Bu yazılmamış mektubu ben yazmasam hiç kimse yazmayacak... Orada bir adam var unuttuğun. Orada bir adam var hiç elini tutmadığın. Ben en masum seven aşık. Sevdiğimi üzmem kendim üzülürüm. Seni yüreğimde bunca zaman yük yaptığımı bilseydin keşke. Yük ki ne yük...!

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Elimde 4. Murad kitabı var. Yazarı Niyazi Birinci. Tanımadıysanız Yavuz Bahadıroğlu diyeyim. Osmanlı bir koca devir. İhtişam, hüzün, savaş, Hadiselerin her türlüsü, ibret, düşünce, irade, güç, edebiyat, sanat, görsellik. Ne ararsanız var. Aşk. Tabi aşkta var. Ama ben hareme kadar girmek edepsizliğinde bulunmak istemiyorum. Padişahlarımızı bulundukları devir ile yargılamalı. Ya da o pencereden onlar gibi bakmalı. İşte size şiirin muhteşem resti. Ve bu şiir size açıkça herşeyi söylüyor. Bağdat'ın Fatihidir 4. Murad. Ama öyle kolay kolay alınmaz güzel Bağdat. Hafız Paşa Bağdat'ın kapısının anahtarı cebimdedir, der. Ama O almayı başaramaz. En son alınır da ayak direr işte. Osmanlı güçleri o dönem nelerle boğuşmaz ki! Genç Osman'ı bile katletmemişler mi? Hafız Paşa şiirinde şöyle der.

Aldı etrafı adüv, imdada asker yok mudur?

Din yolunda baş verir, merdane server yok mudur?

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Biz müslüman ve Türküz. Ve domuz sevmeyiz. Evet hepimiz demeyeyim ama genel olarak domuz sevmeyiz, bende sevmem.. O da bir yaratılmış mahluk, ama sevmem.. Domuz sevmediğimizi de bizler hariç her müslüman olmayan toplum bilir.. Haramdır bize domuz yemesi, batılıların ise bir numaralı yemeğidir...

Şimdi konuyu anlatmak istediğim tarafa çekeyim.. Ne zaman domuzu evimize soktuk, besledik, sevdik sizce. Benim hatırladığım ilk adı Bugs Banny olan o tavşancıkla birlikte.. Tv de birçok çizgi filmde itina ile bir domuz karakteri yerleştirilmekte.. Facede sanal oyunlar da da bu görülmekte: City vile de var, farm vilede var yanılıyorsam beni düzeltin.. Çocuklarımız veya biz bilmeden aşılanıyor muyuz, domuza karşı sempatikleşiyormuyuz.? Acaba oyuna mı geliyoruz? İşe çocuklarlamızla mı başladılar yıllar öncesinden? .. Benim zamanımdan beri var Bugs Banny.. O zamanlar bunu hiç anlayamamıştım.. Adamlar çizgi sinema filmi yapıyorlar ve domuzcuklar ön planda.. Peki domuzu anlatan, bilen var mı? .. Soruyu şöyle sorayım sanal alemde veya çizgi film seyrederken çocuk, onunla olan ebeveyn var mı? .. Onunla seyreden oynayan.. Evimizde domuzcuklar besliyoruz... Siz veya çocuğunuz, hayırlı olsun...

Demek istediğim açık bir konu.. Açılımı mutlaka olmalı.. Görüşüme katılan, katılmayan da olabilir.. Yiğidi öldürün hakkını yemeyin desturuyla hareket edin.. Ben domuzu sevmem... Ama görüyorum ki insanlar da domuzlaşıyor.. Ben onları da sevmiyorum... Artık aynaya bakma zamanı geldi.. Uyan millet, uyan Türkiye.. Domuzunuz bugün kaç yaşında.. Tv yle evimize giren domuzu ilk ne zaman seyretmeye başladıysanız o yaşta.. İyi günler...

Devamını Oku