Yüksek dağların başına kar yağmış
Sanki gelin olmuş süslenmiş dağlar
Bunu gören ağaçlar boyun eğmiş
Sanki akdağlara küsmüş ağaçlar
Dalgalanacaksın gök yüzünden şanlı bayrağım,
Seni tarihe altın harflerle yazacağım,
Sanma ki ölsem de seni bırakacağım...
Seni baş mezar taşımın yerine dikeceğim.
Yaşın olmuş yetmiş seksen beş,
Fındık peşindesin şarapçı dede,
Arı gibi her çiçeğe konuyorsun,
Fıstık peşindesin şarapçı dede.
Aşk yağmuru yağmadı baharıma,
Sararıp soldu ah sarı çiçekler.
Sevda yağmuru yağmadı bağıma,
Sararıp soldu ah sarı çiçekler.
Bana avcunu yala diyen dilber,
Sanmasın ki ben avcumu yalarım.
Kırmızı Gül olmasa Sarı Gül olur,
Bu aşkı kalbime gömer de giderim
Üşüyorum
Bir soğukluk hissediyorum yüreğimde
Sıcaklığa hasretim
Bak halime
Özlemişim seni sevdiğim
Hasretinle hep ağlıyorum
Ayrılık çok zormuş sevdiğim
Her gün adını sayıyorum
Saz çalmak günah diyormuş ayet,
İspat et Kuran'da kaçıncı ayet,
Aşık TURHAL'ım bulursan şayet,
Sazımı kafama çal da öğüt ver.
Cadeler sokaklar mermerlerle döşeli,
Kafalar beton olmuş, her yer dört köşeli,
Fabrika dumanında her tarafı kara bulut,
Yaşanılaçak bir kent değildir şehir.
Bu dünyadan gidiyorum,
Soranlara selam olsun.
Bu diyarı terk ediyorum,
Gelenlere selam olsun.
Dünyadan çektim elimi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!