Gurbetteyim yine seni özledim
Estetik yüzüne hayran olduğum
Aşkından yanar kül olur yüreğim
Bal dudaklarına kurban olduğum
Dünya malına tapma firavun gibi,
Bu dünya geçiçi, uyan kuru kafa,
Adam ol, para pulla aldanma,
Bütün canlı fanidir, uyan kuru kafa.
Erişilmez yüce dağların maralı,
Yanakları lale misali kırmızı.
Gönlümden parlayan ay yıldızı,
Tırnakları lale gibi kırmızı.
Saçları kumral altın sarısı,
Başında sarı bareti, elinde kazma,
Sakalları toz içinde, yoksul madenci.
Bir nafaka için, yerin altında hayata. ..
Yaşamak için can veriyor madenci.
Yirmi yıl oldu hala acım dinmedi,
Aşıkların serdarı Mahzuni Şerif.
İzinden gelenlerin yüzü gülmedi,
Âşıkların serdarı Mahzuni Şerif.
Dostların toplanmış ağıt yakarlar,
Adıyaman'ın on iki kilometre kuzeyinde,
Çelikhan Malatya kara yolun özerinde,
Palanlı köyün sınırların içerisinde,
Milattan önce, kırk bin yıllardan mağaralar,
Yeşildir mavidir gözlerin,
Baharda renkleşir bedenlerin,
Beşik gibi sallanır dalların,
Estetiksin şıksın menene güş
Kahve olur meyvelerin,
Geleçeğe bir Anadolu bırakmak için mozaik kıza sahip çık...
Anadolumun el değmemiş bakireydi tarihi,
Bir heves uğruna bozguna uğratıldı.
Köyün yaylasını gizliçe satar ,
Üç beş kuruş alır , takla atar ,
Eşeği boyatıp , inek diye satar ,
Şeytanın tersi mühürlü muhtar.
Aramıza giren kara Çalıları,
Ateşle yakmasam namerdim.
Seni benden Koparan olursa!,
Üç kurşuna dizmesem namerdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!