,, Sevgili Elizabeth, bu satırları yazarken kalbimdeki duyguların en derinini ifade etmeye çalışıyorum. Sana bir şiir yazıyorum; her kelimede seni ne kadar sevdiğimi, seni düşündüğümde içimde oluşan mutluluğu hissettirmek istiyorum. Aşkımızın güzelliğini kelimelere dökmek, benim için en büyük hediye."
Seninle Doğan Gün
Gözlerin, sabahın ilk ışığı gibi,
Sevgili Elizabeth,
Eylül’ün son demleri içindeyiz. Ağaçların turuncuya dönen yaprakları, yavaşça dökülürken, sana olan özlemim her geçen gün büyüyor. Her yaprak düştüğünde, içimde sana kavuşma umudum daha da güçleniyor. Eylül, ayrılığı simgeler belki ama aynı zamanda kalbimde seninle yeniden buluşmanın arzusunu taşıyor. Seninle geçireceğimiz her anı, bu mevsimin en güzel anısına dönüştürmek için sabırsızlanıyorum.
Her sabah güneşin doğuşuyla, aklımda yalnızca sen varsın. Rüzgarlar, seni bana fısıldıyor, düşlerimde sana kavuşuyorum. Bu mektubu yazarken bile seni hayal ediyor, rüzgarın sesiyle sana bir şiir yolluyorum. Belki o rüzgar seni bulur ve seni sarıp sarmalar. İşte sana kalbimden bir şiir:
Sevgili Elizabeth,
Senin üşüdüğünü düşünmek içimi sızlattı. “Kalbinin her soğuk anını, benim sevgimle ısıtacağım.” En kısa zamanda kollarımda olacaksın ve o zaman sadece kalbim değil, tüm bedenim seni sarıp sarmalayacak. Gözlerimde parlayan ışık, yalnızca aşkımın değil, “tutkumun” yansımasıdır. Seni ömür boyu mutlu edebilirsem, ancak o zaman kendimi tamamlanmış hissedeceğim, çünkü “senin mutluluğun benim en kutsal görevimdir.”
Sana geç kaldım, sevgilim. Hayatın içinde seni beklettim. “Neden daha önce karşıma çıkmadın, Elizabeth?” Neden ruhlarımız bunca yıl ayrı kaldı? Şimdi anlıyorum ki, sensiz geçen her yıl, aslında farkında olmadan kayıp yıllardı. Senin varlığından habersiz, eksik yaşadım. Ama seni bulduğum andan itibaren, her şey anlam kazandı. O zamana kadar yaşamış olduğum her şey, seninle tanışmak içindi. Lütfen beni affet, sevgilim. Seni bunca zaman beklettiğim için, seni bu hayatın soğuk gerçekliğinde yalnız bıraktığım için özür dilerim.
Sevgili Elizabeth,
Beni varlığınla buluşturan ilahi bir sırra inanıyorum artık. Seninle karşılaşmamış geçen yıllarımın eksikliğini her gün daha çok hissediyorum. Ama seni bulduğum an, o eksiklik kayboldu, hayatım yepyeni bir anlam kazandı. Seni ne kadar beklediğimi, ruhumun sana olan özlemini başka nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
O yüzden bu satırları yazıyorum:
Sevgili Elizabeth,
Mektubunu aldığımda, kalbimde hissettiğim mutluluk tarif edilemezdi. Her kelimeni okurken, senin sevgi dolu ruhunun satırların arasından bana ulaştığını hissettim. Senin hissettiğin özlem ve sevgi benim içimde de aynı şekilde var, belki de daha derin. Seninle geçirdiğim her anın kıymetini bilerek, her hatırayı kalbimin en özel köşesine saklıyorum.
Seninle yaşadığım her şey, ruhumu besleyen bir umut gibi. Geleceğe dair her hayalinde beni bulmandan o kadar mutlu oluyorum ki, bunun sonsuz bir yolculuk olduğuna olan inancım artıyor. Bizim hikâyemiz sadece zamanla değil, birlikte hissettiğimiz her anın derinliğiyle yazılıyor. Yanında olmasam bile kalbim seninle birlikte atıyor.
Hani rüyalar diyarında gül kokularının yayıldığı
Çocuklar kadar şen olduğum
Mahşer yerine çevirdiğin
Ey Efendim!
Ne zaman aklıma meyletse gözlerin
İçimden bir kuş uçar
Gecenin zifiri karanlığında
Esrarı bilinmez bir gülüşünle gökkuşakları doğar
– hiçbir bavula sığmayan bir vedanın şiiri
Rıhtımda tuz kokuyor hava.
Kuşlar ağır,
martılar geçiyor içimden.
Merci La Vie
( Teşekkürler Hayat )
Bana bu kadar çok şey veren,
Kuşları diğerinden ayırt etmemi sağlayan,
Gecenin siyah battaniyesini üzerime örtmene,
İyi bir kalem, edebiyatın birçok alanında ürün veren, romanını merak ettiğim, hem edip hem dingin bir kişilik.
Özenle takip ettiğim, şiir örgüsünü ve imgelerini sevdiğim şair iyi ki var.
Soyadınızı yadırgatmıyorsunuz. Şiirleriniz çalışkanlığınızın yalan olmadığını gösteriyor.
Yazmaya ve doğru güzel iyi olmaya devam. Dost selamlar.