TURKUAZ
Gölgeme yürüdüğün sokakların kapılarını aç
Yağmuru emen toprak gibi olsun yüreğim
Bu yağmur, bu şehir bize yetmez
Sen aklıma değdiğinde kum taneleri çoğalır yüreğimde
Kuşlar gittikleri yerlerden dönerler
Takvim yaprağına düşen en kutsal isim sensin,
Ademoğulları arasında, hiçbir anne doğurmadı seni,
Arıların bile bulamadığı o gizli öz gibi,
Senin gibi bir varlık yok bu dünya üzerinde.
Hiçbir ressam, tualine senin rengini katamaz,
Uçmak istiyorum.!
Fakat ne uzak kentlere,
Ne de en güzel gün batımları sanılan coğrafyalara.
Uçmak istiyorum.!
İstanbul’da kar,
Bu şehir ölü bir firar.
Sürgün insan, bu şehrin martılarını özler.
Nereye gidiyorsun, yabancı?
Bir gün uyurken izlemek istiyorum sevgiyi!
Taze ekin kokan,
Güneşi aydınlatan,
Genzi yakan sıcaklığının,
VERANDALI EV
Sevmedim ben kimseyi daha
Zannetsem de tüm zamanlarda
Bir yolculuktu unuttuğum
Silkelediğim, kimsesizliğe bulaşan yalnızlık
,, VİENTO'NUN NEFESİ ''
An be an
Özlem bereketiyle artıyor
YAĞMUR'UN İÇİNDEN DOĞAN ADAM
Orman içinde bir yol,
Mevsim Nisan, içinde yağmur...!
YALINAYAK GELİN
Seni özlediğimde yüzümü göklere dönerim ben
Önüme denizi aldım akıntıya bıraktım
Sırtımı bir duvara yasladım seni izledim.
Vakur bakışlı günbatımı, kızıl ejderha ağzı..
İyi bir kalem, edebiyatın birçok alanında ürün veren, romanını merak ettiğim, hem edip hem dingin bir kişilik.
Özenle takip ettiğim, şiir örgüsünü ve imgelerini sevdiğim şair iyi ki var.
Soyadınızı yadırgatmıyorsunuz. Şiirleriniz çalışkanlığınızın yalan olmadığını gösteriyor.
Yazmaya ve doğru güzel iyi olmaya devam. Dost selamlar.